30 Haziran 2011 Perşembe

*Kemik *Yumuşaması (*Osteomalazi) (6)

Kemik Yumuşaması (Osteomalazi)
Osteomalazi kelimesi “yumuşak kemik” anlamına gelir. Kemik mineralizasyonunun bozulması sonucu gelişen bir kemik hastalığıdır. Herhangi bir yaşta ortaya çıkabilmektedir. Mineralizasyon bozukluğu çocuklarda olursa raşitizm tablosu gelişir. Erişkinde ortaya çıkarsa osteomalazi gelişir. Kemiklerde giderek bir yumuşama, yaygın kemik ağrıları, kemik hassasiyeti ve kaslarda güçsüzlük meydana gelir.
Orta çağdan beri tanınmış bulunmaktadır. 19. yüzyıl kent Avrupa’sında yaygındı. 1. Dünya Savaşı sonrası görülme sıklığı arttı. Osteomalazi ilk olarak 1885’de tanımlandı. 1930’larda hastalıkla ilgili detaylı çalışmalar yapıldı.
Osteomalazinin en sık nedeni D vitamini eksikliğidir. D vitamini, kemik yapımı için yeterli kalsiyum ve fosfor düzeyinin oluşmasını sağlar. Eksikliğinde kemiğin mineralizasyonu bozulur. D vitamini eksikliği güneş ışığından yeterince yararlanmama, besinlerle yetersiz alım ve barsaktan yetersiz D vitamini emilimi sonucunda gelişir.
D vitamini ve kalsiyum metabolizmasını etkileyen bazı hastalıklar osteomalaziye neden olabilmektedir. Örneğin; barsaktan emilim bozukluklarına neden olan çölyak hastalığı, safra kesesi ve pankreas hastalıkları, geçirilmiş mide ve barsak ameliyatları, kullanılan bazı ilaçlar, D vitamini metabolizmasıyla ilgili hastalıklar ve bazı karaciğer ve böbrek hastalıkları osteomalaziye neden olabilir. Deriye sürülen güneş kremleri de güneş ışığını emerek D vitamini sentezini azaltır.
D vitamini hayatın devamı için gerekli bir mineral olan kalsiyumun emilmesini, kalsiyum tuzları şeklinde kemikte toplanmasını ve gerektiğinde kana verilmesini düzenler. İnsanda başlıca kaynağı güneşin ultraviyole ışınları aracılığıyla deride yapılan D vitaminidir. D vitamini beslenme yoluyla da alınabilir. Ancak besinlerde yaygın değildir. Vücuda giren D vitamini karaciğer ve böbrekte değişime uğrayarak etkili bir yapıya kavuşur.
Koyu renkli giyecekler, pencere camı ve plastik ultraviyole ışınlarını %100 keser. Günde 15 dakika ellerin, kolların ve yüzün güneşe maruz bırakılması yeterli D vitamini oluşumunu sağlar (Dünya Sağlık Örgütü, 1994).
Coğrafi farklılıklar ve mevsim değişiklikleri D vitamini yapımını etkiler. Yaz ayları sonunda D vitamini yapımı yüksek, kış ayları sonunda düşüktür. Ayrıca yaşlanma, giyim şekli ve güneş koruyucuları D vitamini yapımını etkilerler. Yaşlılıkta D vitamini yapımında azalma olur. Bu yüzden yaşlılarda kolaylıkla D vitamini eksikliği gelişebilir. Deriye sürülen güneş koruyucuları güneş ışığını emerek D vitamini sentezini azaltır. Deriye rengini veren melanin de D vitamini sentezini azaltır. Bu nedenle koyu renk deriye sahip olanlarda D vitamini sentezi azalır.
D vitamini besinlerde yaygın değildir. Özellikle yağlı balıklarda (somon balığı, sardalya) ve balık yağında vardır. Yumurta sarısı, karaciğer, peynir, süt ve süt ürünlerinde bulunur.
Günlük alınması gereken D vitamininin %80’i deride güneş ışınlarının etkisi ile %20’si ise gıdalardan sağlanır.
D vitamini eksikliği görülen durumlar ve kişiler aşağıdaki gibi sıralanabilir;
* Güneş ışınlarına az maruz kalan kişilerde (örneğin; kişide derinin direkt olarak güneşe maruz kalmasını engelleyen alışkanlıklarının olması (kıyafet seçimi, pencere camı arkasından güneşlenme, evden çıkmama) veya yatağa bağımlı olma, bakım evinde yaşama gibi durumlarda)
* D vitamininden fakir yiyeceklerle beslenenlerde
* Fitik asit ve lifli gıdalardan zengin yiyeceklerle beslenenlerde (tahıllardaki fitik asit barsaktan emilen kalsiyum miktarını azaltmaktadır)
* Barsakta emilim bozukluğu yapan hastalıklarda
* Karaciğer ve böbrek hastalıklarında
* Gebelik ve emzirme dönemlerinde
* Fazla sayıda doğum yapanlarda
* 65 yaş üstü kişilerde
* Koyu renk deriye sahip olan kişilerde D vitamini yetersizliği görülebilir.
D vitamini ve kalsiyum desteği mutlaka doğru dozda kullanılmalıdır. D vitamini aşırı alındığında bulantı, kusma, iştah kaybı, kabızlık, halsizlik ve kan kalsiyum düzeyinde artma meydana gelir.
BELİRTİLERİ
Osteomalazide belirti ve bulgular hafiftir, tanıya fazla yardımcı olmazlar. Ağır durumlarda yaygın kemik ağrısı, kemiklerde hassasiyet ve kas zayıflığı görülebilir. Kemik ağrıları özellikle omurgada, kalçada, omuzlarda ve kaburgalarda olur. Ağrının özelliği devamlı ve iki taraflı olması, yüklenme ile artmasıdır. Ancak ağrı her zaman bulunmayabilir. Osteomalazinin erişkinlerdeki bir başka işareti ise yürüme zorluğuna yol açan kas güçsüzlüğüdür. Hastalar kollarını kullanmadan merdiven inip çıkmakta, sandalyeden kalkmakta ve yürümekte güçlük çekerler. Ördekvari (paytak) yürüyüş görülebilir. Bazı hastalarda iskeletin yumuşamasına bağlı uzun kemiklerde ve omurgada eğilmeler görülebilir. Ağır osteomalazide ilk belirti kırık olabilir. Kan kalsiyum seviyesinin düşmesine bağlı halsizlik, yorgunluk, uyuşma ve nadiren kasılma gelişebilir.
TANISI
Osteomalazi tanısında dikkatli bir hikaye önemlidir. Örneğin emilim bozukluğuna yol açan hastalıkların varlığı, geçirilmiş mide ve barsak ameliyatları tanıya götürebilir. Kan tetkikleri tanıda yardımcı olur. D vitamini düzeylerinin düşük olması tanı koydurucudur. Diğer bazı tetkikler de osteomalazi ile ilişkili durumların belirlenmesinde yardımcıdır. Bazen radyografi osteomalaziyi gösterir ancak tanıda şart değildir.
PROGNOZ
Tedavi edildiğinde hastalığın sonucu iyidir. Ancak kemiklerin normale dönmesi zaman alabilir.
TEDAVİSİ
Hastalığın nedeni belirlenip buna göre tedavi planı oluşturulur. Tanı doğru ise tedavi başarılıdır. Diyette D vitamini eksikliğine ve güneş görmemeye bağlı hastalıkta doktor tarafından belirlenen dozda D vitamini verilir. Güneşle temas yetersiz ise yüzün, kolların ve ellerin her gün 15 dakika güneşe maruz bırakılması önerilir.
KOMPLİKASYONLARI
Ciddi osteomalazi kemiklerde kırıklara, omurgada eğilmelere ve bacaklarda şekil bozukluklarına neden olabilir.
KORUNMA
Osteomalaziden korunmak için eller, kollar ve yüz günde 15 dakika güneşe maruz bırakılmalıdır. Güneş ışığı direkt olarak cilde gelmelidir. Pencere camı, kumaş veya güneş koruyucu krem olmamalıdır. Koyu cilt rengine sahip olan insanların daha uzun süreli güneş ışığına ihtiyacı vardır. Güneş ışığı ülkemizde Nisan-Kasım ayları arasında etkilidir. Kış aylarında D vitamini seviyesini korumak için yeterli olmaz. Sabah erken ve akşam saatlerinde de D vitamini sentezi etkili olmaz. D vitamini eksikliği gelişebilecek risk grubundaki kişilere doktor tarafından belirlenen dozda D vitamini desteği verilir ve yağlı balık ve süt ürünlerinin tüketimi arttırılır.

HAZIRLAYANLAR; Doç. Dr. Füsun KÖSEOĞLU, Dr. Sevgi İKBALİ AFŞAR

0 yorum:

Yorum Gönder