24 Haziran 2011 Cuma

*Hipoglisemi ve *Hiperglisemi; Yeni doğanda (6)

Hipoglisemi ve Hiperglisemi; Yeni doğanda
Doğumdan sonra erken dönemde bebeklerde glukoz metabolizma bozuklukları görülebilmektedir. Bu bulguların erken tanı ve tedavisi bebeklerin tüm doku ve organ gelişimlerinin az etkilenmesini sağlayacaktır. Özellikle beyin ve sinir gelişiminin olumsuz etkilenmemesi için bu hastalıklar gecikmeden tedavi edilmelidir. Çoğu yeni doğanda bulgular geçici olup, gecikmiş tedavi bazı sakatlıklara neden olabilmektedir.
HİPOGLİSEMİ
Yeni doğanlar ve süt çocukluğu döneminde en sık görülen glukoz metabolizması bozukluğu hipoglisemi dediğimiz kan şekerinde düşmedir. Zamanında veya zamanından önce doğan bebeklerde kan şekerinin 50 mg/dl’nin altında olması hipoglisemi olarak tanımlanmaktadır. Doğumdan sonra bebeklerin glukoz ihtiyaçları 6 mg/kg/dk formülü ile hesaplanır.

Kan şekeri düşüklüğünün nedenleri;
- Kana glikoz sağlayacak depoların yetersiz olması (anne karnında gelişmesi geri kalmış bebekler, zamanından erken doğan bebekler, zamanında geç doğan bebekler)
- Kan dolaşımında insülin denilen hormonun fazla olması (annede diyabet olması, insülin yapan tümörler, annenin kullandığı bazı ilaçlar,…)
- Bazı hormonal bozukluklar (tiroit hormon eksikliği, büyüme hormonu eksikliği, kortizol eksikliği…)
- Metabolik hastalıklar (karbonhidrat metabolizması bozuklukları, protein veya lipid metabolizması bozuklukları…)
- Bebekteki enfeksiyonlar, sepsis
- Vücut ısısının düşük olması
BELİRTİLERİ
Kan şekeri düşük bebekte soluk alıp vermede geçici duraklama, emmenin azalması, morarma, tiz sesli ağlama, nöbet geçirme, uykuya meyil başlıca görülebilecek bulgulardır. Hipoglisemi derin ve yineleyici olduğunda vücuttaki tüm doku ve organlarda hücrelerin çalışması bozulur. Özellikle beyin hücrelerinin glukoz ihtiyaçları çok fazladır. Kan şekeri düşüklüğü nedeniyle uzun dönemde bu bebeklerin zekâ düzeylerinde düşüklük, sakat kalma riskleri artmaktadır.
TANI
Yapılması gereken tetkiklerin başında kan şekeri ölçümü gelir. Biyokimyasal olarak bulgu veren veya riskli bebeklerin yakın kan şekeri ölçümleri yapılmalıdır.
Kan şekeri düşüklüğüne neden olabilecek faktörlerin sorgulanması ve altta yatan, şüphelenilen hastalıklara uygun ileri tetkiklerin planlanması gerekir.
TEDAVİ
Herhangi bir bulgusu olmayan bebeklere ağızdan glukozlu sıvı verilmeli ve bebek uygun miktarlarda beslenmelidir. Anneyi emen bebeklerin yeterince süt aldığı ve beslendiğinden emin olunmalıdır.
Semptomu olan bebeklere önce damardan 2-4 ml/kg %10 glukoz 2-3 dk.da bolus iv yapılır. Bu bebeklerde damardan glukoz verilmesi zorunludur ve kan şekerinin hızla yükseltilmesi için gereklidir. Kan şekeri normal sınırlarda tutulmalı, bu sağlanana kadar her 30 dakikada bir ölçüm yapılmalıdır. Daha sonra sabit hızda damardan glukoz verilmelidir. Kan şekeri normale dönene kadar verilen glukoz miktarı artırılmalıdır.
Sebat eden kan şekeri düşüklüğünde yüksek miktardaki glukoz verilmesi yanı sıra bazı ilaç tedavileri başlanmalıdır. Glukagon, hidrokortizon ya da prednizolon, diazoksit, growth hormon tedavileri verilebilir. Bazı bebeklerde pankreasın bir bölümünün cerrahi olarak çıkarılması gerekebilir
HİPERGLİSEMİ
Yenidoğan bebeklerde kan şekerinin 150 mg/dl^den yüksek olması hiperglisemi olarak değerlendirilir. Hiperglisemi daha az görülmekle birlikte bazı bebeklerde daha sık saptanabilmektedir.
- Fazla miktarda glukozun damardan verilmesi
- Glukozun vücutta metabolize edilmesinde bozukluk (enfeksiyonlar, sepsis, stres, erken doğan bebekler,..)
- Yenidoğanın geçici diyabetis mellitus hastalığı (6 hafta kadar devam edebilir)
- Bazı ilaçlar (diazoksit ve teofilin kullanımı)

TANI
Serum ve idrarda glukoz ölçümleri, tam kan sayımı, kan elektrolitleri, kültürler... gibi tetkikler yapılmalıdır.
TEDAVİ
Bebeğe veriliyorsa damardan glukoz miktarı azaltılır. Dirençli bebeklerde insülin tedavisine başlanmalıdır. Yeni doğan geçici diyabeti olan bebeklere insülin tedavisi hastalık tümüyle düzelene kadar sürdürülmelidir.

HAZIRLAYAN; Doç. Dr. Mehmet TURGUT

0 yorum:

Yorum Gönder