*Skleroderma (*Sistemik *Skleroz) (6)

Skleroderma (Sistemik Skleroz)
Skleroderma sözcüğü derinin sertleşmesi anlamına gelir. Nadir görülen bir bağışıklık sistemi hastalığıdır. Kadınlar, erkeklere göre 4 kat daha fazla yakalanma riski tasirlar ve genellikle 30-50 yaş arası görülür (hastalık bu yaşlarda başlar.) Skleroderma hastalığı iki şekilde ortaya çıkar.
BELİRTİLERİ
Yerel (lokalize) skleroderma: Bu hastalıkta vücudun bir bölgesinde ciltte ve cilt altında sertleşme-büzüşme ortaya çıkar. Görünüş olarak sorun yaratmanın yanında, çocukluk çağında ortaya çıkması halinde kol ve bacakta olduğunda eklem gelişmesini bozabilir.
Genel (sistemik) skleroderma: Bu hastalık ise önce ellerde soğukta beyazlaşma ve morarma (Raynaud) ile başlar ve zamanla daha çok eller, dudak çevresi ve ayaklarda belirgin olmak üzere ciltte önce pofuduk bir şişkinlik, sonra yıllar içinde ortaya çıkan bir sertleşmeye neden olur. İleri yaşlarda bu sertleşme genellikle kendiliğinden azalır. Ellerin morarması sırasında parmak uçlarında yaralar açılabilir. Genel skleroderması olan hastalarda cilde ek olarak mide ve yemek borusunun etkilenmesi ile yutma güçlüğü, ve mide yanması, akciğerlerin etkilenmesi sonucu kuru öksürük ve nefes darlığı, nadiren de böbreklerin etkilenmesi nedeniyle böbrek yetersizliği ortaya çıkabilir. Bugün elimizdeki iyi tansiyon ilaçları sayesinde sklerodermaya bağlı böbrek hastalığı eskisi kadar korkutucu olmaktan çıkmıştır.
TANI
Skleroderma hastalığı Raynaud’u olan hastalarda aranır. ANA, anti-Scl-70, ve anti sentromer gibi kan tahlilleri skleroderma hastalarında pozitif bulunabilir.
TEDAVİSİ
Tedavisi: Skleroderma hastalarını özellikle akciğer hastalığı varsa tedavi etmek gerekir. Bu durunmda doktorunuz bağışıklık sistemini düzenleyen ve akciğer dolaşımındaki kan basıncını düzenleyici özel ilaçlar kullanmak isteyecektir. Bunun dışındaki tedaviler elde yaralar açılmasını önlemeye ve çıkan yaraların iyileşmesini sağlamaya yöneliktir. Ne yazık ki skleroderma hastalığında ortaya çıkan cilt değişikliklerini yüz güldürücü şekilde ortadan kaldırabilen bir tedavi yoktur.

HAZIRLAYAN; Dr. Sevtap ŞİMŞEK, Prof. Dr. Yaşar KARAASLAN