3 Temmuz 2011 Pazar

*Mastositoz (6)

Mastositoz
Çoğunluğu deride bulunan mast hücrelerinin aşırı çoğalması sonucu gelişen bir hastalıktır. Mast hücreleri kemik iliğinde yapılan ve bağışıklık sisteminde görevli özel hücrelerdir. En çok deride daha az olarak mide-barsak sisteminde ve kemik iliğinde bulunurlar. Ana salgı maddesi olan histamin deride kaşıntılı kırmızılık ve şişliğe neden olur. Mastositoz hastaların çoğunda ailesel değildir.
Hastalığın tanımlanması 1869 yılında gerçekleşmiş, 8 yıl sonra mast hücresi tanımlanmış ve bundan yaklaşık 60 yıl sonra da hastalığın mast hücrelerinden kaynaklandığı bulunmuştur. Karaciğer, dalak, kemik iliği ve lenf bezi gibi iç organların tutulduğu sistemik tipi 1936 yılında tanımlanmıştır.
BELİRTİLER
Hastalığın belirtilerin mast hücrelerinin artış gösterdiği sisteme göre değişiklik gösterir. Deri bulguları yaşa göre farklıdır. Doğumda veya erken bebeklik döneminde sarı kahverengi tek bir kabarıklık şeklinde olabilir. Çocuklukta deriden kabarık olmayan veya hafif kabarıklık gösteren kırmızı kahverengi döküntüler şeklinde görülebilir. Bu tip erişkinlerde de görülebilir. Daha çok erişkinlerde görülen fakat az sayıda çocukta bildirilen diğer bir alt tipte ise deride damarlanmalar ve deri renginde koyulaşmalar söz konusudur. Bu döküntüler kaşındığında veya üzerine sürtme yapıldığında kızarıklık ve kabarıklık (kurdeşen benzeri) gelişir. Çocukluk çağında görülen tipte ise deride su dolu kabarcıklar da olabilir. Bazen diğer sistemler etkilenebilir ve ishal, karın ağrısı, baş ağrısı, baygınlık, zor soluk alıp verme gibi belirtiler ortaya çıkar. Bu belirtilerin ortaya çıkışını sıcak, soğuk, stres, bazı ilaçlar, böcek sokmaları kolaylaştırabilir.
TANI
Deriden alınacak 4-5 mm çapındaki bir örneğin mikroskop altında incelenmesiyle konur.
TEDAVİ VE PROGNOZ
Kesin bir tedavisi olmayıp, mast hücrelerinden yukarıda anlatılan belirtilere neden olan aşırı salgılanmanın engellenmesi amaçlanır. Kaşıntı giderici kremler, haplar ve salgılanmayı engelleyecek ilaçlar kullanılır. Bu ilaçları doktorunuz önerileri doğrultusunda kullanınız ve ataklarınızı kolaylaştıran sıcak, soğuk, alkol gibi tetikleyicilerden sakınınız. Aspirin, ağrı kesiciler ve birçok anestezik madde atakların oluşumunu kolaylaştırır, bu tür ilaçları kullanmadan önce ve ameliyat olacaksanız anestezi almadan doktorunuza danışınız ve hastalığınız konusunda mutlaka diğer hekimleri de özellikle ameliyat öncesi bilgilendiriniz. Yaygın döküntüsü olanlarda önerilen diğer tedavi seçenekleri arasında fototerapi (ışık tedavisi) ve bağışıklık sistemine etki eden özel ilaçlar vardır
KOMPLİKASYONLAR
Bazı hastalarda hayatı tehdit eden tansiyon düşüklüğünün olduğu şiddetli alerjik reaksiyonlar görülebilir. Doktorunuz tarafından önerilen acil durum ilacını yanınızda taşımanızda fayda vardır.

HAZIRLAYANLAR; Doç. Dr. Emel GÜNGÖR

0 yorum:

Yorum Gönder