4 Temmuz 2011 Pazartesi

*Nezle, *Akut *Nazofarenjit (6)

Nezle, Akut Nazofarenjit
Soğuk algınlığı, virüslerin etken olduğu bir üst solunum yolu hastalığıdır. Bu virüsler hastanın öksürük ve aksırığı ile çevreye yayılan damla­cıklar yoluyla bulaşır. Bilinenin aksine hastalığa sebep olan soğuk havanın kendisi değil, kış aylarında yetersiz havalandırılmış kapalı mekanlarda bulaş riskinin artmasıdır.
Soğuk algınlığının kuluçka dönemi genellikle 24-48 saattir. Hastalığın ilk gününde hastanın soğuk algınlığını bu­laştırma olasılığı çok yüksektir. Soğuk algınlığı iyileştikten sonra virüse özgü bağışıklık kazanılır. Ama soğuk algınlı­ğına yol açan çok sayıda virüs bulundu­ğundan aynı kişi yıl boyunca farklı vi­rüslerle birkaç kez soğuk algınlığına yakalanabilir.
Enfeksiyon dışında kimya­sal zedelenme ve alerji gibi etkenlerin burun mukozasında yol açtığı iltihap­lanma ise soğuk algınlığından bağımsız bir biçimde gelişebilir.Soğuk algınlığında burun mukozası­na ulaşan virüsler, burada çoğalarak hastalık yapıcı etkilerini gösterir. Soğuk, zararlı tozlar, hava kirliliği, alerjik durumlar ve genel bağışıklığın azalması gibi burun mukozasının direncini azaltan koşullar virüslerin burna yerleşmesini kolaylaştırarak soğuk al­gınlığında etkili olur.
Burun boşluğunun yüzeyini mukoza denen ve özelleşmiş hücrelerden oluşan bir yapı örter. Mukozadaki hücrelerin üzerindeki kirpik benzeri yapılar yine burunda üretilen mukus(sümük)’u burnun ön tarafından genize doğru taşımaya yardım ederler. Burunda ayrıca çok geniş bir kan damarı ağı bulunup, gereğinde şişip daralma özelliği gösterir ve hem havanın nemlenmesinde, hem de salgıların kıvamının sağlanmasında çok büyük rolü vardır.
BELİRTİLERİ
Özellikle kış ay­larında sık görülen soğuk algınlığı, bu­run deliklerinin üst bölümünde ve ge­nizde kuruluk, yanma hissi, kaşıntı, hapşırma ile başlar. Burun içindeki şişmeye bağlı olarak burun tıkanıklığı gelişebilir. Hal­sizlik, baş ve kas ağrıları gibi genel belirtilere bazen 38°C’yi geçen ateş eşlik edebilir. Üst solunum yollarındaki tahrişe bağlı refleks olarak öksürük ve bunun ardından da göğüs ağrısı gelişebilir. Diğer belirtiler arasında ses kısıklığı, gözlerde ve ge­nizde akıntı ve kaşınma sayılabilir. Genellikle ateş birkaç gün içinde düşerken, tam iyileşme için geçen süre de bir haftayı pek aşmaz. Çoğu çocukluk çağında görülen ve virüslerin rol aldığı döküntülü hastalıkların başlangıç aşamasında da genellikle nezle belirti ve bulguları olur. Nezle durumunda burnun mukozasındaki hasar sonucu burundaki taşıma ve damarsal yapı özelliğindeki bozulmaya bağlı olarak burun akıntısı ve burun içinde ödem oluşur ve burun tıkanıklığı gelişir.
Soğuk algınlığında, burun tıkanıklı­ğına neden olacak kadar mukoza şişme­si ve salgı artışıyla birlikte burun muko­zası iltihabı söz konusudur. İltihaplanma aksırma, burun içinde zedelenme, koku duyusu kaybı ve burun tıkanıklığı gibi belirtilere yol açar. Genellikle gözlerde kızarma, göz kapaklarında hafif şişlik gibi belirtiler de görülür.
Soğuk algın­lığı kendiliğinden iyileşebilir ya da bak­teri enfeksiyonlarının eklenmesiyle za­türe, akut sinüs iltihabı (si­nüzit), ortakulak iltihabı ve bronşit gibi hastalıklara yol açabilir. Bu nedenle özellikle ağır geçen soğuk algınlıkların­da dikkatli olmak gerekir.Virüs ya da bakterilerin etken oldu­ğu birçok enfeksiyon hastalığı da sıra­dan bir soğuk algınlığı gibi başlayabilir.
TEDAVİ
Soğuk algınlığında ilaç kullanımı genellikle yararsızdır. Erken dönemde alınmaya başlandığında bazı ilaçlar be­lirtileri hafifletici etki gösterir. C vita­mininin vücut direncini artırarak soğuk algınlığında yararlı olduğu ileri sürülmüşse de bu konuda kesin kanıtlar yok­tur. Ateşin 4 günden fazla sür­mesi, öksürükle birlikte sarı yeşil renkli balgam çıkarılması ve kanda akyuvar artışı hastalığa bakterilerin eklendiğini gösterebilir.Bu durumda bakterilere yönelik tedavi başlanır.

HAZIRLAYAN: DR.UMUT KAYGUSUZ, DOÇ.DR.ADNAN ÜNAL

0 yorum:

Yorum Gönder