6 Temmuz 2011 Çarşamba

*Priform *Sinüs *Kanserleri (6)

Priform Sinüs Kanserleri
Priform sinüsler yutağın alt ve yan kısımlarında bulunan ters prizma şeklindeki iki adet boşluktur. Hemen iç kısımlarında yemek borusuna açılırken, ön iç kısımlarıyla gırtlağa çok yakın komşudurlar.
Bu bölge tümörlerinin büyük kısmı kötü huyludur (malign neoplazm). Tümörün oluşum nedeni kesin bilinmemektedir. Ancak, tüm baş boyun tümörlerinde olduğu gibi; sigara ve alkol kullanımı çok önemlidir. En sık 60 yaş civarındaki erkeklerde görülürler. Son yıllarda sigara içen kadınlarda da erkeklere yakın oranlarda görülmektedir.
BELİRTİLER
Priform sinüsler nispeten gizli bir alan olduğundan tümörün küçük olduğu erken evrelerde belirti vermezler. Tanı konana dek 6-12 ay geçmektedir. Hastalığın ilerlemesi ve yayılmasıyla belirtiler belirginleşir. Erken dönemde en sık doktora başvuru nedeni boğazda yabancı cisim hissi, yutma güçlüğü ve kulak ağrısıdır. Daha sonra çevre organları tutmasıyla ses kısıklığı, nefes alma güçlüğü, yutma güçlüğü ve ağrılı yutma, kanlı tükürük, boyunda bezeler (lenfadenopati) ortaya çıkmaktadır. Bu belirtilerin beraberinde halsizlik, kilo kaybı, sıvı kaybı, kansızlık (anemi) bulunmaktadır.
TANI
Ters prizma şeklindeki bu boşluğun özellikle alt ucundaki küçük tümörlerin üzeri tükrük ve salgıyla da kaplı olduğunda görülmeleri zordur. Tanıda en önemlisi bu şikayetlerle gelen hastadan şüphelenmektir. Tanıya yardımcı olarak direkt ve opak maddeli yemek borusu grafileri, ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi, magnetic rezonans görüntüleme yöntemleri (MRI) kullanılabilir. Günümüzde bu bölgeleri direkt gösteren bükülebilir ışıklı cihazlar (fleksible endoskopik cihazlar) muayenede ve tanı koymada çok önemlidir.
Kesin tanı bu bölgelerden biopsi alınması ve histopatolojik olarak tümörün ispatlanmasına dayanır.
PROGNOZ
Hastalığın seyri genel olarak kötü olmakla birlikte erken tanı önemlidir. 5 yılık yaşam şansı tedaviyle ortalama %50’nin altındadır.
TEDAVİ
Hastalığın yaygınlığına bağlı olarak priform sinüs, çevresi ve boyundaki lenf bezelerine; cerrahi tedavi, radyoterapi (radyoaktif ışın tedavisi) ve kemoterapi (ilaç tedavisi) ayrı ayrı veya birlikte uygulanabilmektedir.
KOMPLİKASYONLAR
Bu kötü huylu tümörler çevre dokulara ve organlara, boyundaki lenf bezelerine ve akciğer, beyin gibi uzak organlara yayılabilmektedirler.
KORUNMA
Özellikle yoğun sigara (tütün ürünleri) ve alkol kullanımından, bunlara indirekt maruz kalınan ortamlardan kaçınmalısınız. Uzun süren boğazda rahatsızlık hissi, yutma zorluğu, inatçı kulak ağrısında; kendiliğinden geçmesini beklemeden veya tavsiye faranjit tedavilerininde ısrarcı olmayıp, doktorunuza başvurmalısınız.

HAZIRLAYAN; . Dr. Necmi ARSLAN

0 yorum:

Yorum Gönder