Silisyum İçeren Tozlara Bağlı Silikozis
Mineral tozlarının solunum yoluyla uzun süre alınması sonucunda bunların akciğerlerde birikmesinin genel adı pnömokonyozdur. Bu tozlar, özellikle bazı sanayi dallarında bol miktarda bulunduğundan, pnömokonyoz bu işkollarında çalışanlarda sık görülür. Bu yüzden de bir meslek hastalığı olarak değerlendirilir. Bu hastalık grubu mesleki akciğer hastalıklarının büyük bir kısmını oluşturmaktadır.
Burada farklı işkollarındaki tozlara maruziyetin neden olduğu birbirinden farklı hastalıklardan biri olan silikozisten bahsedeceğiz. Silikoz, solunum yoluyla hastalık yapabilecek miktarda silikat parçacığı alınması sonucu gelişir ve bu parçacıklar doğada özellikle kaya ve kumun yapısında bol miktarda bulunur. Silikoz Latince çakmaktaşı anlamına gelen silex kelimesinden gelmekte olup muhtemelen bilinen ilk mesleki akciğer hastalığıdır. En ağır meslek hastalıklarından biridir; günümüzde sıklığı azalmış olsa da önemini korumaktadır. Silikozda başlıca etken madde serbest silikat yani silisyum dioksittir (SiO2). Silikozis birçok ülkede uygun korunma önlemleri ile tama yakın oranda ortadan kaldırılmasına rağmen bazı ülkelerde günümüzde hala büyük bir sağlık sorunu olmaya devam etmektedir.
Silikozis riskinin olduğu bazı iş kolları şunlardır:
- Taş ocakları
- Kuvars değirmenleri
- Kum püskürtme işleri (kot taşlama)
- Madenciler
- Tünel kazıcıları
- Dökümcüler
- Cam sanayi -Seramik, Vitray yapımı
- Çimento üretimi
- Çanak-çömlek yapımı
- Kiremit, tuğla, balçık üretimi
BELİRTİLER
Hastalığın belirtileri sıklıkla nefes darlığı, göğüste hafif ağrı, çarpıntı ve balgam çıkarmadır. Nefes darlığı hastalığın ilk evrelerinde efor sonrası olurken giderek artar ve ileri evrelerde istirahat halinde bile hissedilebilir. Ancak bu şikâyetler fark edilmeden de hastalığın başlamış olabileceğini unutmayın.
TANI
Tüm pnömokonyoz tiplerinde tanı için ortak olan genel kriterler vardır. Bunların ilki hastanın uygun mesleki maruziyetinin olması yani riskli işkollarından birinde çalışıyor olmasıdır. Diğer kriterler ise hastalıkla uyumlu radyolojik bulguların olması, yani çekilen akciğer grafilerinde hastalıkla ilgili özellikler görülmesi ve bu radyolojik bulgulara yol açabilecek başka bir hastalığın olmadığının gösterilmesi şeklinde özetlenebilir.
Radyolojik bulgular hastanın şikâyetlerinin ortaya çıkmasından önce de görülebilir. Bu nedenle riskli meslek gruplarından birinde çalışıyorsanız düzenli aralıklarla akciğer grafisi çektirmelisiniz.
HASTALIĞIN SEYRİ (PROGNOZ)
Başlangıç evresinde toza kısa süreli ya da az miktarlarda maruz kaldıysanız hastalık iyileşebilir. Fakat bu durumda bile lezyonlar yani akciğer filmlerindeki belirtiler uzun süre varlığını sürdürebilir. Buna karşılık başlangıç evresinde kısa sürede bol miktarda silika tozuna maruz kaldıysanız, hastalık tozlu ortamda çalışmanın kesilmesinden sonra bile, ilerleme eğilimi gösterir. Akciğer yapısında kalıcı değişikliklerin oluştuğu ileri evrelerde hastalığın gidişi ağırdır. Hastalığın ileri evrelerinde, hasar engellenemez biçimde ilerler ve başka hastalıklar da ortaya çıkabilir. Bu aşamadan sonra ise hastalık ilerleyen solunum yetmezliği ve enfeksiyonlar nedeniyle sıklıkla ölümle neticelenir.
TEDAVİ
Hastalığın etkenine karşı özel bir tedavi yöntemi yoktur. Tedavi öncelikli olarak korunma, erken tanı ve komplikasyonların tedavisini içerir. Tedavinin birinci ve en etkili basamağını toz maruziyetinin ileri tekniklerin kullanımı ile azaltılması oluşturmaktadır. İkinci sırada toz maruziyeti olan işkollarında çalışanların belli aralıklarla akciğer grafileri çektirmeleri ve filmlerin mesleki akciğer hastalıkları konusunda tecrübeli hekimler tarafından belirlenmiş kriterlere göre değerlendirilmesi yer almaktadır. Son basamak ise tüm önlemlere rağmen oluşan komplikasyonların tedavisidir. Bazı vakalarda akciğer transplantasyonu (organ nakli) uygun seçenek olabilir.
KOMPLİKASYONLAR (HASTALIĞA BAĞLI OLUŞABİLECEK PROBLEMLER)
Hastalığın seyri sırasında oluşabilecek komplikasyonların başında kronik bronşit, akut solunum yolu enfeksiyonları, amfizem, akciğer tüberkülozu, kronik akciğer-kalp yetmezliği yer alır. Akciğer tüberkülozu silikozis hastalarında normal popülasyondan 3 kat fazla görülür ve tedavisi daha zor ve uzun sürelidir.
KORUNMA
Tedavi başlığı altında da belirtildiği gibi hastalığın tedavisinin temelini hastalık nedeni olan tozlardan korunma oluşturmaktadır. Maruziyeti azaltma teknikleri arasında; ileri havalandırma ve lokal vakum teknikleri, işlemin kapalı ortamda sürdürülmesi, ıslak temizleme teknikleri, kişisel korunma (uygun maske seçimi) ve silikadan daha az tehlikeli maddelerin kullanımı yer almaktadır. İşçi ve işverenlerin silika tozu maruziyetinin tehlikeleri hakkında eğitilmeleri de gerekir. Bütün bu önlemler alınsa dahi hastalık yine de ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle eğer riskli gruptaysanız rutin akciğer grafi kontrollerinizi aksatmayın ve şüpheli durumlarda derhal çalışmaya son vererek maruziyetin önüne geçin(8). Çünkü hastalığın seyrini belirleyen temel faktörler toz maruziyet yoğunluğu ve süresidir. Yani ne kadar uzun süre ve çok miktarda toza maruz kalırsanız hastalık o kadar kötü ve hızlı seyreder.
HAZIRLAYAN; Doç Dr Pınar YILDIZ
7 Temmuz 2011 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder