Şigelloz
Şigelloz, basilli dizanteri, kanlı ishal olarak da bilinen Shigella türü bakterilerle meydana gelen ve barsaklarda hastalık oluşturan bir bakteriyel enfeksiyondur. Klinik bulgular şigella bakterisinin cinsine göre değişiklik gösterir.
Şigelloz dünyanın her yerinde görülebilen bir enfeksiyondur. Gelişmiş ülkelerde, gelişmekte olan ülkelere göre daha az sıklıkta bulunurlar. İnsandan insana dışkının teması ile bulaşan dünyanın en bulaşıcı hastalıklarında biridir. Gelişmiş ülkelerde daha çok kişisel temas ile bulaş söz konusu iken, gelişmemiş ülkelerde kontamine su veya gıdalarla bulaşma daha fazladır. Az miktarda bakteri ile sağlıklı insanda hastalık oluşturabilmesi nedeniyle kişiden kişiye ellerle bulaşabilir ve aile içi bulaşma nedeniyle çabucak yayılabilme özelliği gösterir. Ellerle bulaş şigellozda en sık görülen bulaş yoludur. Sosyoekonomik durumu ve hijyen koşulları kötü, kalabalık yaşanan ortamlarda hastalık daha sık görülmektedir. Hastalığın başlangıç döneminde çok miktarda bakteri dışkı ile atılmaktadır. Bu dönemde çevre kontamine olur ve bakteriler soğuk ve nemli ortamlarda haftalarca yaşayabilir. Bakteriler hastanın kullandığı tuvaletlerin kullanılması ile doğrudan insana bulaşabileceği gibi, lağım sularının karıştığı dere suları ile sulanan sebzelerin çiğ yenmesi ile de bulaşır.
Şigellaların oda ısısında duran su örneklerinde 6 aya kadar, toprakta 9–12 gün, süt, yumurta, un ve deniz ürünleri gibi besinlerde 1 aya kadar canlı kalabildikleri saptanmıştır. Bu nedenle su ve besin maddeleri şigella grubu bakterilerin yayılmasında önemli araçlardandır. Bilhassa temiz su teminine yönelik alt yapının yetersiz olduğu gelişmekte olan ülkelerde su ve besin kaynaklı salgınlar olabilmektedir. Sinekler enfeksiyonun yayılmasında mekanik taşıyıcı olarak rol oynayabilirler. Yapılan çalışmalar bu bakterinin toplumlar arası taşınmasının seyahat yoluyla olduğunu göstermiştir.
Basilli dizanteri genel olarak bir yaz mevsimi hastalığıdır. Yaz aylarında yılın diğer aylarına göre daha fazla görülür. Basilli dizanteri en çok 1–5 yaş arası çocuklarda görülmektedir. Altı ayın altındaki çocuklarda basilli dizanteri tablosu genellikle oluşmaz. Bunun nedeninin anne sütü ile beslenme olduğu düşünülmektedir. Anne sütü ile beslenmenin az olduğu gelişmiş ülkelerde bebeklerde çok ciddi şigelloz vakalarının oluştuğu bildirilmektedir. Ayrıca fiziksel gelişme geriliğinin de şigelloz gelişiminde bir risk faktörü olduğu bildirilmektedir.
Etken olan bakterinin alınma miktarına göre hastalığın başlama süresi 12 saat ile birkaç gün arasında değişebilir. Bakteri barsak duvarına yerleşerek hastalığı oluşturur. İlk belirtiler ani başlangıçlı yüksek ateş ve kramp tarzında karın ağrılarını takip eden bol sulu dışkılamalardır. Bulantı, kusma olur. Çocuklarda konvülzyon da görülebilir. Ateşin azalması ile birlikte dışkılamanın sayısı artar, dışkı miktarı azalır. Bir iki gün içinde de tenesmus (yeterince dışkılayamama duygusu) ve sık dışkılama ihtiyacı ile birlikte kanlı mukuslu dışkılar görülür. Günde 10–20 kez, bazen 40’a varan sayıda sık ve miktarı az dışkılama olur. Aşırı sıvı kaybı (dehidratasyon), vücutta kimyasal dengesizlik meydana gelir.
Sağlıklı bir bireyde gelişen basilli dizanteri ortalama 7 günde kendiliğinden iyileşen bir hastalıktır. Antimikrobiyal tedavi uygulanmadığı takdirde dışkı ile bakteri atılımı 1–4 hafta sürebilir. Malnutrisyon (beslenme bozukluğu) şigellozun daha ağır seyretmesine neden olur. Malnutrisyonu olan çocuklarda ve yaşlılarda sıvı kaybı çoktur ve sıvı kaybına bağlı şok ve buna bağlı ölüm görülebilir.
Şigelloz enfeksiyonu sonrası gelişen yan etkiler; barsak delinmesi, barsak tıkanması, kalın barsağın anormal genişlemesi ve makattan barsağın dışarı doğru sarkması gibi barsak yan etkilerine; vücut mineral dengesizliği, kan şeker düşüklüğü, sara nöbetleri ve bilinç değişikliklerine, hemolitik üremik sendrom olarak bilinen damar yapılarının etkilendiği ve böbrek yetmezliğinin geliştiği hastalığa ve malnutrisyonlu çocuklarda bakterinin kana yayılması gibi genel vücut rahatsızlıklarına yol açabilir. Nadiren kadın genital bölge enfeksiyonuna, tepkisel artrit gibi barsak dışı hastalıklara da neden olabilir.
TANI
Kırksekiz saatten fazla devam eden akut ishalli hastalıklarda ateş varsa, dışkıda kan veya mukus varsa ve 1–3 günlük aralarla aile içi yayılım varsa basilli dizanteri düşünülmelidir. Hastanın hikayesi değerlendirildikten ve basilli dizanteri ön tanısı konduktan sonra dışkının makroskopik, mikroskopik ve bakteriyolojik incelemeleri ile kesin tanısı konur. Basilli dizanterili bir hastanın dışkısı kanlı mukusludur, mukus kirli bulanık görünümlüdür. Dışkının mikroskopik görünümü diğer bazı ishaller ile karışmaktadır. Bu nedenle laboratuar tetkikleri arasında en önemlisi, hastalığın erken döneminde alınan dışkı kültürüdür. Bu dönemde dışkıda şigella tipi bakteriler çok sayıda olduğu için bakterinin saptanması kolaydır. Hastalığın geç dönemlerinde bakteri sayısının azalması ile birlikte bakterinin saptanması da güçleşir. Dışkı kültürü bekletilmeden laboratuara ulaştırılmalıdır. Bekleyen dışkıda şigella bakterisi ölür, bu nedenle tanı konması gecikebilir.
Uzamış ve ağır olgularda tanı ve ayırıcı tanı amacıyla sigmoidoskopi (makattan kalın barsağa kadar olan bağırsak kısmının kamera ile incelenmesi) yapılabilir. Bu tanı yöntemi ile barsak duvar yapısındaki harabiyet ve ülserler görülür. Barsak duvarında meydana gelen harabiyet, dışkının kanlı ve mukuslu olmasının nedenidir.
Karıştığı hastalıklar; diğer enfeksiyöz ishal nedenleri, rektum ve kolon kanseri, barsak polipleri, verem ve frengi hastalığına bağlı kolitler, barsak lenfoması ve enfeksiyoz olmayan kronik ishallerdir.
TEDAVİ
Şigelloz tedavisinde düşük lifli diyet ve sıvı alınması önemlidir. Su, demsiz çay, çorba, belli ölçüde tuz, şeker ve su ile hazırlanabilen, poşet toz olarak da eczanelerde bulunan karışımlardan içerek sıvı ihtiyacınızı karşılayınız. Yaşlılarda ve bebeklerde ishal ve kusmayla oluşan aşırı sıvı kaybı ciddi sıvı açığına ve elektrolit dengesizliğine neden olabilir. Bu durumda serum tedavisi gerekebilir. Tedavi için aile hekiminize başvurunuz.
İshal veya karın kramplarını kötüleştirmediği müddetçe yemek yiyebilirsiniz. Muz, haşlama patates, yağsız pilav, makarna gibi sindirimi kolay yiyeceklerden yiyebilirsiniz. Birkaç gün süt ürünlerinden ve kafeinden uzak durmalısınız. 2-3 günde normal diyetinize dönebilirsiniz. Ancak bu süre içinde muz hariç diğer taze meyveler, taze sebzeler, alkol, yağlı yiyecekler, baharatlı yiyeceklerden sakınmalısınız. Patates püresi, pirinç lapası gibi bağırsakta su tutabilecek yiyecekler yiyebilirsiniz. Eğer yedikleriniz ishali kötüleştiriyorsa, birkaç saat sadece sıvı gıdalar tüketerek bağırsaklarınızın dinlenmesini sağlamalısınız.
Hastalık antibiyotik verilmese de 2-3 hafta içerisinde kendiliğinden düzelir. Şigella enfeksiyonu genellikle kişiden kişiye bulaş yoluyla yayılmakta ve hasta veya taşıyıcı kişiler enfeksiyonun kaynağı olmaktadırlar. Yayılmayı önlemek için bu hastaların tedavi edilmesi gerekir. Ancak antibiyotiklerin tedavideki yeri tartışmalıdır. Bu tedavi gerekliliği için aile doktorunuza başvurunuz. Doktorunuz bir antibiyotik önerebilir. Antibiyotik kullandığınızda ilacın tamamını önerilen şekilde kullanmaya dikkat etmelisiniz. Aksi takdirde enfeksiyon tekrarlar ve tedavi çok güç olabilir.
Ateşi ve ağrıyı geçirmek amaçlı kullanılabilecek ilaçlar için aile doktorunuza başvurunuz. Karın ağrısı nedeniyle kullanılan, bağırsak hareketlerini yavaşlatan ilaçlar şigella etkeninin dışkı ile atılımını geciktireceği için ve ateş ile ishali uzatacağı için kullanmayınız.
Tamamen iyileşene kadar başkalarıyla yakın temas etmekten kaçınınız. Genel durumunuz iyice düzelene kadar yatarak istirahat etmelisiniz.
KORUNMA
Korunmada temiz su teminine yönelik yöntemler ve suların klorlanması, atıkların toplanma sistemlerini de kapsayan alt yapı tesislerinin sağlıklı olması, kişisel ve gıda hijyenine yönelik önlemler ilk sırayı almaktadır.
Tuvaletten sonra, yemek hazırlamadan ve yemeden önce ellerinizi sabun ve suyla iyice yıkayınız. Havlularınızı ve çamaşırlarınızı başkalarının çamaşırlarından ayrı olarak yıkayınız. Kullandığınız tabak, çatal, kaşık, bardak gibi malzemeleri başkalarının kullanmamasına dikkat ediniz.
Haşerelerle mücadele ediniz, taşıyıcılık halinde doktora başvurarak, tedavi gerekiyorsa, verilen tedaviyi uygulayınız, gıdaların pişirilmesi ve saklanması konusunda titizlik gösteriniz. Anne sütü ile beslenmenin küçük çocukları şigellozdan koruduğu saptanmıştır. Bebeğinizi en az 6 ay emziriniz.
Şigella enfeksiyonlarından korunma amacıyla etkin ve güvenilir bir aşı elde etme çalışmaları sürmektedir. Ancak henüz bir aşısı yoktur.
HAZIRLAYAN; Doç. Dr. Onur ÖZGENÇ
7 Temmuz 2011 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder