8 Temmuz 2011 Cuma

*Yumuşak *Doku *Bozukluğu, *Kullanma, *Aşırı Kullanma, *Basınç ile İlişkisi (6)

Yumuşak Doku Bozukluğu, Kullanma, Aşırı Kullanma, Basınç ile İlişkisi
Tekrarlanan aşırı kullanım bozuklukları veya tekrarlanan incinme bozuklukları genellikle işe bağlı kas hastalıklarında oluşmaktadır. Bu terim boyun, omuz ve kolların ağrılı durumlarında ve daha çok başparmak, işaret ve orta parmaklarda ve avuç içinde meydana gelen uyuşukluğa bağlı karpal tunel sendromu değdiğimiz durumlarda kullanılmaktadır.
BELİRTİLERİ
Temel yakınma boyun, omuz, kol, el bileği ve belde ağrı; yorgunluk, ellerde ve önkolda zayıflık, hissizlik, ağırlık hissi, ellerde katılık, becerisizlik, elleri açmada/kullanmada zorluk ve ellerde soğukluktur şeklindedir.
Kas ve kemik hastalıklarında işteki fiziksel ve psikososyal faktörler önemlidir. Aşırı güç gerektiren işler, tekrarlanan hareketler, duruş şeklimiz, ısı ve alet kullanımı içeren birçok faktör işe bağlı kas kemik rahatsızlıklarına katkıda bulunur. Yumuşak doku yani kemik dışındaki tüm dokular fonksiyonlarındaki zorlanmalar el ve koldaki kas kirişlerinde değişikliklere yol açmakta bu da ağrı ve/veya hareket kısıtlılıklarına zemin hazırlamaktadır.
Sinirlerin bası altında kalması sonucu etkilenen sinirin vücuttaki trasesi yani uzandığı bölge boyunca uyuşukluk, güçsüzlük ve ağrı oluşabilir.
Kas kasılmasının uzun süre devam etmesi kas yorgunluğu ve ağrıya neden olur. İş yerindeki ısı değişikliği de hastalıkları tetikleyebilir. Isının 20 derecenin altında olması dokunma duyusunu etkiler, el becerilerini ve dolaşımı yavaşlatabilir.
Bel ağrısı, çalışan insanları etkileyen en yaygın kas kemik bozukluğudur. Tetik parmak, başparmakta ve el bileğinde tendon iltihaplanması, boyun/sırt ağrısı, tenisçi dirseği, golfçü dirseği, ulnar sinirin tuzaklanması, omuz ağrısı, karpal tünel sendromu en sık görülen yakınmalardır. Boyun ağrısı uzun süreli aynı pozisyonda olmayı gerektiren işlerde, başın önde olması ve boyunun arkaya doğru aşırı zorlanmasında, baş üstü yapılan işlerde görülebilir.
Boyun ağrısı, en sık bir masada boyunu uzun süre sabit pozisyonda kalan kişilerde oluşur. Uygunsuz boyun pozisyonu; boyun kaslarında erken yorgunluğa neden olur. Boyun ve sırtın üst kısmında ağrı oluşur, baş ağrısı sıktır, aynı zamanda dirsek, önkol ve ele doğru yayılan ağrı oluşabilir. İşe bağlı kas kemik hastalıklarında en sık görülen hastalıklardan biri de karpal tünel sendromudur. Bu duruma el-el bileğinin titreşimi, uygunsuz pozisyonu, avuç içine lokal basınç ve zorlu el-el bileği hareketleri neden olur. İlk 3 parmakta uyuşma, karıncalanma, yanma veya ağrı gibi belirtiler oluşabilir.
TANI ve TEDAVİ
Tekrarlayıcı aşırı kullanım bozukluğu hastalıkları tedavisinde ana unsur işyerinde gerekli değişiklikleri yapmaktır. Tedavide ilaçlar, uygun ateller, fizik tedavi, postür egzersizleri, germe ve güçlendirme egzersizleri, gevşeme egzersizleri önerilir; gerekirse cerrahi tedavi uygulanır.
Günümüzde bilgisayar teknolojisinin yoğun kullanımı sonucu tekrarlayan aşırı kullanım bozuklukları giderek artmaktadır. Mesleki korunma tedaviden çok daha kolay olduğundan iş yerlerinde gerekli değişiklikler yapılmalıdır. Bilgisayar ekranına bakış uzaklığı 50–70 cm olmalı, ekranın üst kenarı göz hizasında olmalıdır. Monitör ve klavye kullanıcının tam karşısında olmalıdır. Klavyenin yeri dirsek seviyesinde olmalı, dirsek bükülümü 70–90 derece üzerinde olmamalı, önkol ve bilekler yere paralel ve doğru düzlemde olmalıdır. Klavyenin tuşlarına hafifçe dokunulmalıdır. Mouse hafifçe kavranmalıdır. Parmak, el ve bilek sinirlerinde zedelenmeye yol açabileceğinden bilgisayar mouse’u kullanımı en aza indirilmeli, klavye kullanımına ağırlık verilmelidir. Çift tüm fonksiyonlar iki elle yapılmalıdır. Telefon omuz ve kulak arasında tutulması boyun ve kol ağrısını arttırmaktadır. Bunun önüne kulaklık kullanımı ile geçilmelidir.
Kalemin sıkıca kavranması el bilek, önkol, boyun ve omuzda gerginliğe yol açar, bunun için geniş kalemler kullanılmalıdır. İskemle kişinin boy ve kilosuna uygun olmalıdır. İskemle yüksekliği ayarlanabilir, tekerlikli, ekseni etrafında dönebilen, kolçaklı ve bel-sırt destekli olmalıdır. Dizler 90–105 derece arasında tutulmalı, oturulduğunda ayaklar yerdeyken uyluklar yere paralel olmalıdır.

HAZIRLAYAN; Doç. Dr. Şükrü SOLAK

0 yorum:

Yorum Gönder