31 Mayıs 2011 Salı

*Alzheimer (5)

Alzheimer nasıl bir hastalıktır?

Halk arasında çoğunlukla unutkanlıkla özdeşleşmiş olan Alzheimer, "bunama" diye adlandırılan demansın en sık görülen nedeni. Alzheimer, bellekte, öğrenme, konuşma, akıl yürütme, yargılama, iletişim ve günlük yaşam etkinliklerini sürdürme yetilerinde kademeli olarak yıkıma ve davranışlarda değişikliklere yol açan ilerleyici bir beyin hastalığıdır.

Kimlerde görülür?

Özellikle gelişmiş ülkelerde ömrün uzamasıyla birlikte daha fazla görülmeye başlanıyor. Çünkü, Alzheimer'in görülme sıklığı yaşla birlikte artış gösteriyor. Genellikle 50 yaşından sonra başlıyor ve 65 yaşın üzerindeki erkek ve kadınlarda yaklaşık yüzde 5 oranında artıyor. Görülme sıklığı 65 yaşından sonra her 5 yılda bir iki katına çıkarak 85 yaşında yaklaşık yüzde 35'e ulaşıyor. Bugün dünyada yaklaşık 20-25 milyon Alzheimer hastası olduğu düşünülürken bu rakamın 2050 yılında 4 katına çıkacağı tahmin ediliyor. Türkiye'deki Alzheimerli hasta sayısı ise yaklaşık 300 bin. Demansın en sık görülen nedeni Alzheimer olmasına karşın her demans hastasının Alzheimer olmadığının unutulmaması gerekiyor. Demansın ayırıcı tanısının yapılıp buna uygun tedavinin seçilmesi birçok kişi için hayati önem taşıyor. Her demansta beynin belli bölgeleri öncelikli etkileniyor bulunuyor. Alzheimer'de hafızayı depolayan yapılar esas olarak etkileniyor ve bu nedenle ön planda bellekle ilgili problemlerle ortaya çıkıyor. Başka tür demanslar davranışlarla ilgili değişikliklermiş gibi ortaya çıkıyor. Kesin tanı birçok nörolojik hastalıkla olduğu gibi zamanla ilgili bir durum. Bu nedenle ilk görüşte, erken dönem Alzheimer tanısı konamaz.

Risk faktörleri nelerdir?

İleri yaş, ailede birinci derecede yakınlarda Alzheimer hastalığının varlığı, düşük eğitim düzeyi, geçirilmiş kafa travması; damarsal hastalıklar, yani diyabet, yüksek tansiyon gibi hastalıkların varlığı; genetik yapıda APOE-4 alilinin(alelinin)bulunması hastalık için bu gün belirlenmiş risk faktörlerini oluşturuyor. Bunun yanı sıra; yüksek entelektüel düzey, zihinsel aktivite, aerobik egzersiz, düşük yağlı diyet koruyucu faktörler olarak belirtiliyor.

Belirtileri nelerdir?

Hastalık sıklıkla bellek kaybı ile başlıyor. Özellikle yakın geçmişte yaşanan olaylar kolay unutuluyor. Örneğin hastalar sohbet sırasında aynı şeyleri tekrar tekrar anlatmaya başlıyor. Erken dönemde Alzheimer hastası yeni bilgiyi öğrenemiyor. Hastalık ilerledikçe Alzheimer hastasının kafası iyice karışıyor ve etrafa ilgisi, çevresinden haberdarlığı azalıyor. Bazı hastalar konuşurken kelime bulmakta zorlanıyor. Nesneleri ve yüzleri tanımakta güçlük çekiyor. Yargı ve akıl yürütme de önemli ölçüde bozulabiliyor. Zamanla hasta en basit işleri bile yapamaz hale geliyor. Sık rastlanan bir belirti de kişilik ve davranışlarda değişiklik olması. Hastalarda kolay sinirlenme, depresyon ve aşırı kuşkuculuk görülebiliyor. Bazen aşırı sakin ya da saldırgan olabiliyorlar. Bu bulgulara hastaların kendilerine bakabilme, kendi başlarına yaşayabilme yeterliliklerinde azalma eşlik ediyor ve ileri dönemlerde 24 saat bakım gerekli hale geliyor. Beslenme, temizlik, tuvalet ihtiyacı ancak bir bakıcı tarafından sağlanabiliyor.

Nasıl tedavi edilir?

Alzheimer 'in ilerlemesini kesin olarak durduran ya da unutkanlığı tümüyle düzelten bir tedavi biçimi yok. Ancak bazı belirtilerle baş etmeyi kolaylaştıran tedaviler söz konusu olabilir. Bugün için hastalığın başlangıç tedavisi unutkanlıkta bir yavaşlama ya da bir miktar düzelme oluşturabilen ilaçlar ile yapılmaktadır. Bu ilaçlar günlük yaşam aktiviteleri dediğimiz, hastanın kendi başına yapabildiği işlerde de bir düzelme sağlayabilmektedir. Hastalığa eşlik eden ve hem hastanın bunama durumunu ağırlaştıran, hem de bakımını üstlenenlerin işlerini güçleştiren; depresyon, aşırı sinirlilik, kaygı ve hezeyanların tedavisi için kullanılan etkili birçok ilaç vardır ve bu ilaçlarla alınan sonuçlar yüz güldürücüdür. Davranışsal ve fiziksel sorunlar için stratejiler geliştirilmesi hastanın ve yakınlarının yaşam kalitesini artırabilir. Görme ve işitme problemleri de mutlaka çözülmelidir. Tedaviyi etkileyen faktörler Alzheimer tedavisinde bugün çok iyi bilinemeyen bireysel faktörler etki edebiliyor. Dr. Hanoğlu'nun verdiği bilgiye göre, hastaların yaklaşık 1/3'ünde ilaçlar bir miktar da olsa unutkanlıkta kısmi bir düzelme sağlayabilirken, 1/3'ünde hastanın klinik olarak unutkanlığındaki artışın bir süreliğine duraklaması sağlanabiliyor. Ancak 1/3 hastada hiçbir etkileri olmuyor. Tedaviyi etkileyen diğer bir faktör, hastanın yaşadığı ortam. Hastanın bakımını yapan kişilerin uzun süredir tanıdığı bildiği kişiler olması ve hastanın güveninin sağlanması da tedaviyi olumlu etkiliyor. Alzheimer hastalarında yeni ortam, kalabalık ortam, yabancılar hızla davranışsal problemlerin gelişmesine yol açabilir, hastanın fonksiyonel düzeyinin bazen geri dönüşsüz bir biçimde hızla azalmasına neden olabilir. Diğer bir önemli faktör diğer tıbbi hastalıklardır. Bu hastalar yaşlı insanlar oldukları için zaten şeker, kalp, yüksek tansiyon gibi hastalıkları bulunabilir. Bu hastalıklarındaki kötüleşme hastayı da kötüleştirir. Yine araya giren enfeksiyon tabloları, travmalar, hastanın bazen bunları ifade etmesindeki zorluk yüzünden de güç tanınabilir ve kötüleşmeye yol açar." Hastanın bakım sorumluluğunu üstlenen hasta yakınlarının da en az hastalar kadar yardıma ve desteğe ihtiyaçları olabiliyor. Bu kişilerin ortaya çıkan günlük sorunlarla baş etme konusunda uzmanlardan ya da benzer deneyimlerden geçmiş başka hasta yakınlarından destek almaları öneriliyor.

Demansta sık karşılaşılan sorunlar

Demansı olan kişilerin davranışlarını anlamak için klavuz
Demanslı bir kişiyle nasıl iletişim kurulacağını bilerek dünyaya gelmiyoruz. Ancak bunu öğrenebiliriz.

*ALZAYMIR *ALZEYMIR *ALZEYMİR

0 yorum:

Yorum Gönder