3 Temmuz 2011 Pazar

*Mikobakteri *İnfeksiyonları (6)

Mikobakteri İnfeksiyonları
Toprak, su, süt ve hayvanlarda doğal ortamın bir elemanı olarak bulunan bazı tüberküloz benzeri bakteriler tüberküloza çok benzeyen tarzda bir dizi hasta­lığa sebep olabilirler. Bu grup bakterilerin çoğu insanda hastalık oluşturmaz ancak birkaç türü hem bağışıklık sistemi baskılanmış hem de normal olan kişilerde tüberküloz dışı hastalıklar meydana getirebilir. Bunlar çoğunlukla fırsatçı olarak adlandırılır ve sadece uygun ortam bulduklarında hastalık etkeni haline geçerler.
Bu grup bakteriler çevrede (toprak, toz, su, vahşi ve evcil hayvanlar, kuşlar, süt ve yiyecekler) yaygın olarak bulunmakta olup insan enfeksiyonlarının çoğunda bulaş kaynağının su olduğu kabul edilir. İnsandan insana bulaş bildirilmemiştir. İnsanlarda altı önemli hastalık oluştururlar. Bunlar, sırası ile akciğer enfeksiyonları, lenf bezelerinin iltihabı, yaygın enfeksiyonlar bölgesel cilt ve cilt altını tutan yumuşak doku enfeksiyonları, tendon-kemik-eklem enfeksiyonları ve hastanede yatan hastalarda kullanılan ve damar yolu açmak için kullanılan malzemeler vasıtası ile oluşan damar enfeksiyonlarıdır.
AKCİĞER İNFEKSİYONLARI
Bu bakterilerin en sık neden oldukları hastalıklar akciğer enfeksiyonlarıdır. Oluşan hastalıkta gerek hastanın şikâyetleri gerekse hekimce tespit edilen bulgular açısından hastalığı klasik veremden ayırmak oldukça güçtür. Zira her iki hastalıkta tablo birbirine çok benzer. Hastalar genellikle 50 yaş civarıdır ve erkeklerde hastalık, kadınlardan daha sık görülür. Sigara içilmesi veya kişinin akciğerinde başka cins hastalıkların bulunması bu hastalık için uygun ortam oluşturur. Aynı şekilde AİDS gibi kişinin bağışıklık sistemini zayıflatan herhangi bir durum mevcutsa bu hastalığın görülme riski artar.
Hastalarda öksürük, balgam çıkarma, yorgunluk vardır. Ek olarak daha az sıklıkta kırıklık, nefes darlığı, ateş, kanlı balgam çıkarma ve kilo kaybı olabilir. Hastalığın seyrinin genellikle yavaş olması, belirti ve bulguların değişken ve bu hastalığa özgü herhangi bir özellik göstermemesi nedeniyle teşhisi zordur. Tanı koymak amacıyla hastaya rutin akciğer filmi, kan tahlilleri ile birlikte kültür denilen ve hastalığa neden olan bakteriyi üretmeye yarayan işlemlerin yapılması gereklidir.
LENF BEZELERİNİN İLTİHABI
Çocuklarda bölgesel lenf bezi büyümelerinin en önemli nedenlerinden birisi bu grup bakteriler tarafından oluşturulan infeksiyonlardır. En çok 1-5 yaşlarında görülür. Oniki yaşın üstündeki çocuk ve erişkinlerde bağışıklık sistemleri sağlıklı olduğu sürece nadiren görülür. Genellikle ön boyun, çene altı ve kulak çevresinde doğal olarak bulunan ve vücudun mikroplara karşı savaşımında önemli görevler üstlenen lenf bezelerinde büyüme ile hastalık tablosu başlar. Bu büyüme genellikle tek taraflıdır ve ağrısızdır. Hızla büyüyen lenf bezeleri deride de hasar oluşturur ve itihabın dışarı açılması ile uzun süren bir iltihaplı akıntı başlar. Nadiren baş ve ense dışında göğüs içi lenf bezelerinde de bu durum görülebilir.
Hastalığın kesin tanısı lenf bezelerinden ince iğne ile alınan örneğin incelenmesi ve hastalık etkeninin kültür işlemi ile üretilmesi ile konur.
YAYGIN İNFEKSİYONLAR
Bu bakterilerce oluşturulan yaygın hastalık, AIDS başta olmak üzere, bağışıklık sistemi normal, çalışmayan kişilerde, bağışıklık sistemini bozan ilaçlar kullananlarda, organ nakli yapılan kişilerde ve lösemililerde görülür. Genellikle hastaların % 95 i AİDS hastasıdır.
Başlıca şikayetler birkaç haftadır süren ateş, üşüme, titreme, ishal zayıflama bulantı, kusma, inatçı karın ağrısı Nadiren cilt altında fındık büyüklüğünde sertleşmeler ve yaygın cilt yaraları görülebilir. Hekim muayenesinde karaciğer ve dalakta büyüme kansızlık veya karın içi lenf bezelerinde büyüme saptayabilir.
CİLT VE CİLT ALTINI TUTAN YUMUŞAK DOKU İNFEKSİYONLARI
Çeşitli darbe ve çarpmalar sonucu deri bütünlüğünün bozulması, cerrahi girişimler veya enjeksiyonlar vasıtasıyla veya bu cins bakterileri içeren su kaynakları ile direkt teması sonucu oluşan infeksiyonlardır. Bağışıklık sistemi sağlam olan kişilerde balık ve diğer deniz ürünlerini temizlerken veya klorlanmamış su havuzlarını ya da su tanklarını temizlerken yaralanmalar sonucu infekte olabilirler. Kişi bakteriyi aldıktan 2-3 hafta sonra el ve kollarda küçük menekşe renginde deriden kabarık sertleşmeler başlar, derin olmayan kabuklu yaralar oluşur. Bu yaralar genellikle tektir, ancak bazen özellikle bağışıklık sistemi zayıflamışsa birden çok olabilir. Tanı yaradan alınan biyopsi örneğinin patoloji tarafından incelenmesi veya bakteriyi üretmeye yönelik kültür yapılması ile mümkündür.
TENDON KILIFLARI, KEMİK, EKLEM İNFEKSİYONLARI
Sıklıkla herhangi bir kaza sonucu yaralanma ile kişinin tendon kemik ve eklemlerine taş toprak kum vb bu bakterileri içeren maddelerin teması sonrası hastalık oluşur. Uygun ortamlarda yapılmayan cerrahi işlemler veya enjeksiyon v.b. girişimler ile bakteri vücuda yerleşir. Yerleştiği organda klasik iltihap bulguları kızarıklık şişme ve dışarı açılma sonucu iltihabi akıntı oluşabilir. Oluşan hastalığın tanısında akıntıdan yada hastalık nedeni ile oluşan ölü dokuların cerrahi yöntemle temizlenmesi sırasında alınan örneklerin incelenmesi ile konur.
Bu tablolar dışında daha önce de zikrettiğimiz gibi hastane ortamında hastalara serum veya ilaç vermek gibi çeşitli amaçlarla damar içine yerleştirilen ve kateter olarak adlandırılan malzemelerin bu bakterilerin bulaşması sonucu iltihaplanması mümkündür. Bu durum genellikle uzun süre hastanede yatan ve çeşitli nedenlerle bağışıklığı zayıflamış hastalarda görülür. Sıklıkla ateş, iltihaplanan damar içi malzemenin bulunduğu bölgeden akıntı oluşur ve bakteri buradan vucudun diğer organlarına (akciğer karaciğer vb) yayılabilir. Hastalığın tanısı akıntı var ise akıntının veya iltihaplanan damar içi malzemenin laboratuar ortamında incelenmesi ile konur.
TEDAVİ
Bu grup bakterilerin tanısında yaşanan zorluklar, gerek tedaviye karar verilmesi ve gerekse uygun tedavinin seçilmesi konusunda da yaşanabilmektedir. Bazen tedaviye gerek kalmaksızın hastalık kendini sınırlayabilmektedir.
Bazı hastalarda tedavinin temelini cerrahi olarak hasta olan bölgeye müdahale oluşturmaktadır. Hastanın bu cerrahi tedaviye ek olarak tedavi öncesi yada sonrası ilaç tedavisi alması gerekabilir.
İlaçla tedavide var olan ilaçların bir kısmı klasik verem tedavisinde kullanılan ilaçlarla aynıdır. Klasik veremden farklı olarak bu grup bakteriler verem ilaçlarına karşı daha dirençli olabilmektedir. Ek olarak klasik vereme karşı etkili olmayan bazı ilaçlar bu grup hastalığın tedavisinde kullanılabilmektedir.
İlaç tedavisinin ne kadar sürdürüleceği konusu hastadan hastaya oluşan hastalığın cinsine göre değişir.
KORUNMA
Bu hastalıktan korunma genel temizlik ve hijyen kurallarına dikkat etmek ile mümkündür. Gerek bağışıklık sistemi normal gerekse bozuk olan kişilerde herhangi bir yaralanma durumunda gerekli temizlik kurallarına uyulması gerekirse tıbbi yardım alınması gereklidir. Kişisel ve çevresel temizlik kurallarına uyulması bu hastalıklarla yüz yüze kalma ihtimalini azaltır.

HAZIRLAYAN Uzm. Dr. Nuri BESLEN

0 yorum:

Yorum Gönder