Serviks Kanseri
Kadın rahmi gövde ve rahim ağzı kısımlarından oluşur. Rahim ağzı rahmin doğum sırasında genişleyerek bebeğin çıkmasını sağlayan kısmıdır. Bu kısmı oluşturan hücrelerin anormal bölünmesi ve üremesi sonucunda rahim ağzı kanseri oluşur. Rahim ağzı kanseri, jinekolojik tümörler içinde sağlıklı kadınlarda yapılan düzenli tarama ile önlenebilen yegâne kanserdir. Uygulaması oldukça kolay olan Pap-smear testi rahim ağzında kanserleşme eğilimi olan hücrelerin saptanmasını sağlar. Bu hücrelerin kanserleşmeden tedavisiyle tam iyileşme mümkün olur.
Rahim ağzı kanseri oluştuktan sonra lenf bezlerine, çevre organlara ve kan damarları yardımı ile uzak organlara yayılabilirler.
Dünya çapında toplanan verilere göre ülkemiz, rahim ağzı kanser sıklığı 100 bin’de 9,3’den düşük olan ülkeler grubunda yer alıyor. T.C. Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dairesi verilere göre bir lokal çalışmada, rahim ağzı kanseri sıklığının yaklaşık 100 bin’de 5 olduğu tahmin ediliyor. Dünya çapında konuya bakacak olursak, yılda yaklaşık 500 bin kadına rahim ağzı kanseri teşhisi konulup, yine yaklaşık 250 bin kadın bu kanser nedeni ile hayatını kaybediyor. Kabaca bir hesapla her 2 dakikada bir kadın, bu hastalıktan yaşamını yitiriyor.
Rahim kanseri sıklıkla orta yaş döneminde görülür. Rahim kanseri tanısı almış kadınların yarısı 35 ile 55 yaşları arasındadır. 20 yaş altındaki kadınlarda nadiren görülür. Rahim kanseri her ne kadar genç kadınlarda görülse de pek çok ileri yaştaki kadın bulundukları yaşta da risk altında olduklarının farkında değildir. Rahim kanseri tanısı almış kadınların % 20’sinden biraz fazlası 65 yaş üzerindedir. İleri yaştaki kadınların en az 70 yaşına kadar Pap-smear testi olması bu açıdan önemlidir.
Serviks kanserine yakalanma riski yüksek olan kişiler; erken yaşta cinsel ilişkiye başlayanlar, cinsel partneri birden fazla olanlar veya kadının kocasının geçmişte veya halen birden fazla partneri olanlar, aktif veya pasif sigara içicisi olanlar, squamoz intraepitelyal lezyon tanısı almış olanlar.
BELİRTİLER
Düzensiz aralıklı vajinal kanama (genellikle lekelenme şeklinde), cinsel ilişki sonrası vajinal kanama, kötü kokulu, ince, et suyu şeklinde akıntı görülebilir.
TANI
Fizik muayene, kolposkopi (ışık ve mikroskop kullanılarak yapılan muayene), biyopsi (analiz etmek için rahim ağzından doku örneği alma), koni biyopsi (rahim ağzından daha geniş doku örneği alma) yapılır.
PROGNOZ
Prognoz kanserin evresine bağlıdır. Tedavi ile 5-yıllık sağ kalım oranları, invaziv serviks kanserinin sadece erken evresi göz önüne alındığında %92, tüm evreler hesaba katıldığında ise 5-yıllık sağkalım oranı yaklaşık %72'dir. Bu istatistik sonuçları bu kanserin erken tanısının artmasından ötürü değişmiş olması muhtemeldir.
Teşhisten 5 yıl sonra tedavi ile sağkalım oranları, evre I kanser için %80–90, evre II için ise %50–65, evre III için sadece %25–35 ve evre IV için ise %15'ten azdır. Diğer organlara yayılım varlığında ise sağkalım oranları ciddi oranda düşmektedir.
TEDAVİ
Tedavinin başarısı hastalığın teşhis anındaki yayılma oranına ve belirlenen evreye bağlıdır. Rahim ağzında sınırlı kalan erken evre kanserde tedavi başarısı yüksektir. Serviks kanserinin tedavisi belirlenen evreye göre planlanır. Evreye göre tedavide cerrahi, radyoterapi (ışın tedavisi) ve kemoterapi kullanılabilmektedir.
KOMPLİKASYONLAR
Bazı olgularda vajene yayılım olduğu da görülebilir. Tümöral dokunun enfekte olmasına bağlı olarak, kanlı, kötü kokulu bir akıntı da saptanabilir. Tümöral dokudan aktif kanama olursa, kanamayı durdurmak için tümör üzerine tampon uygulanarak, hasta gözlem altında tutulmalıdır. Vajinal tampon uygulamasına rağmen kanamanın durmadığı olgularda rahmi ve tümörü besleyen damarların içine jel kıvamında madde vererek tümörün kan akımını azaltmak (embolizasyon) işlemi yapılabilir. Kanamayı geçici olarak bir dönem için durdurur.
KORUNMA
Serviks kanseri sorumlusu olduğu düşünülen HPV ‘ e karşı geliştirilmiş bir aşı bulunmuştur. HPV’ nin 16 ve 18 tiplerine karşı yaklaşık %100 koruyuculuk sağlamaktadır. 9-26 yaş arasında ( henüz cinsel ilişki yaşamamışken ) yapılması en idealdir. Ancak cinsel ilişki başladıktan sonra aşının yararının daha az olacağı düşünülmektedir. Aşı koldan uygulanmaktadır. 6 ay içinde 3 doz yapılmaktadır. Aşı yapılsa dahi yıllık smear testi kontrolleri aksatılmamalıdır.
HAZIRLAYAN; Doç. Dr. H. Gökhan TULUNAY
7 Temmuz 2011 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder