7 Temmuz 2011 Perşembe

*Sindirim Sisteminin *Ameliyatlar Sonrası *Bozuklukları (6)

Sindirim Sisteminin Ameliyatlar Sonrası Bozuklukları
Midenin esas fonksiyonu bir depo görevi görmek, sindirim işlemini başlatmak ve içeriğini oniki parmak barsağına boşaltmaktır. Mide kanseri, travma veya komplike mide ülseri olan hastalara mide ameliyatı gerekebilir. Bu ameliyatlarda midenin sadece sinirleri, idenin bir kısmı veya tamamı alınabilir. Mide ameliyatları sonrası yapısal değişiklikler midenin boşalmasını etkiler. Mide ile oniki parmak barsağı arasındaki kapakçık bozulur, çıkarılır veya by-pass edilirse mide sindirim için besinleri yeterince içinde tutamaz. Mide içeriği hızla barsağa geçer ve mide ameliyatları sonrası görülen hastalık gruplarını oluşturur.
Mide ameliyatları sonrası görülen belirtiler:
Yavaş mide boşalması, mide ameliyatlarından sonra görülen en ciddi sorunlardan biridir, ancak nadir olarak izlenir. Midenin ana sinirinin ülser ameliyatları için kesilmesi ise yavaş mide boşalması görülme sıklığını iki kat arttırır. Sinirlerin kesilmesine ek olarak mide asit yapan kesimi de kesilirse, yavaş mide boşalması daha sık izlenir. Bu ameliyatı geçirenlerin %30’unda sindirim sisteminin üst kısımlarında sindirimin yavaşlaması izlenir.
Yavaş mide boşalımı olan hastalarda, karnın üst tarafında ağrı, yemek sonrası dolgunluk hissi, bulantı olur. Ayrıca bu hastalarda saatler ve hatta günler önce yenilen gıdaları kusma şeklinde klinik bulgular görülebilir. Zaman içinde yeterli enerji alamayan hastlarda kilo kaybı olur.
Hızlı mide boşalması, mide ameliyatları sonrasında olabilen bu durum, birçok hasta tarafından iyi tolere edilebilir. Buna rağmen, besin değeri yüksek sıvıları ve özellikle yüksel şeker içeren besinlerin hızlı boşalımı ise sorunlara yol açar. Nedeni, bu tür besinlerin barsaktan hızlı geçişidir. Bu sorunun erken olanı yemekten 10-30 dakika sonra izlenirken, geç olanı yemekten 2-3 saat sonra ortaya çıkar. Her iki durumda da terleme, halsizlik, baş dönmesi, kızarma, sersemlik ve çarpıntı ortaya çıkar. Bunlara ek olarak mide bulantısı, karın krampları ve ishal de izlenir. Bu bulgular genelde hafif seyreder ve diyetle tedavi edilebilirler. Bahsi geçen rahatsızlık %1 hastada ciddi seyreder ve rahatsızlık vericidir. Bu hastalarda ameliyatla tedaviye gidilir.
Safranın mideye geri kaçması, midenin kesildiği, midenin barsağa bağlandığı veya safra kesesinin alındığı ameliyatların sonrasında karın ağrısı, mide bulantısı ve safralı kusma bulguları ile ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Oniki parmak barsağı veya ince barsaktan safranın mideye geriye kaçışı sonrası olur. Ağrı süreklidir, bulantı ve safralı kusma da buna eklenir. Mide koruyucu ilaçlara ek olarak, bulantı ve kusmanın tedavisi yapılır.
Getirici barsak etkisi, getirici barsağın mide ince barsak birleşme ağzında veya yakınında mekanik kısmi tıkanıklığına bağlıdır. Yemek sonrası kramp şeklinde karın ağrısı, ağrı ile beraber fışkırır tarzda kusma vardır. Ağrı kusma ile geçer. Kusma gıda artıkları içermez. Tedavi edilmezse, kansızlık ve emilim bozukluğu gelişir. Tedavi: ameliyatla yapılır. Tablo ani olarak karşımıza çıkarsa tam tıkanıklık söz konusudur, şiddetli karın ağrısı, karında sertlik olur ve acil ameliyat gerekir.
Götürücü barsak etkisi, ameliyat tekniği ile ilgili bir sorundur. Özellikle kalın barsağın arkasından birleştirme yapılanlarda görülür. Genellikle bir banda veya fıtıklaşmaya bağlıdır. Ayrıca ince barsağın mide içine eldiven parmağı şeklinde girmesi de götürücü barsak sorunu olan hastalarda tıkanıklık yapabilir. Hastada kusma vardır, ama kusmayla ağrıları geçmez Tedavi ameliyatla yapılır.
Kalan midede kanser gelişimi, mide sinirleri veya midesi kesilerek ameliyat yapılanlarda, ameliyattan 10 yıldan sonra midede kanser gelişimi izlenebilir. Tümör büyüdükçe ve yayıldıkça karın ağrısı, erken doyma hissi, bulantı, kusma, kilo kaybı izlenebilir.
Ülser, tekrarlayan ülser, birleştirme hattı ülseri, birleştirme ağzı ülseri adını da alırlar.
Ülser oluşumunu etkileyen sebebi hazırlayan faktörler şunlardır:
1- Mide boşalmasında yavaşlama
2- mide sinirinin tedavi amaçlı tam olarak kesilmemesi
3- midenin asit yapan hücrelerinin tedavi amaçlı tam çıkarılmaması
4- İşlevsel paratiroid bezi büyümesi
5- midenin asit yapımını uyaran hormonu salgılayan türde kanser gelişimleri
6- ameliyat sonrası mideye gelen barsağın uzun olması.
Kanama, delinme, bir organa doğru delik açılması ve tıkanıklık gibi istenmeyen etkiler gelişebilir. Tanı ilaçlı film ve mideye ışıklı hortumla bakılması ile konur. Tedavide mide ilaçları tedavisi yeterli olur. Cerrahi tedavi nedene göre planlanır.
Mide ameliyatları sonrası görülebilen diğer hastalıklar:
Kansızlık, demir eksikliği, Vitamin B12 ve folat eksikliğine bağlı kansızlıklar görülür.
1- Mide kesilmesi sonrası mide asiti azalır. Demirin çevrimi ve emilimi azaldığından demir eksikliğine bağlı kansızlık gelişir.
2- Demir emilimini kolaylaştıran maddeler kaybolur.
3- Demir emiliminin büyük kısmının olduğu oniki parmak barsağı ameliyat ile devre dışı bırakılır.
Tedavide önleyici olarak tüm hastalara 300 mg ağızdan Demir ilacı vermek yeterlidir.
B12 vitamini eksikliği, midenin veya sinirlerinin kesilmesi sonucu asit ortamın azalmasına bağlı Vitamin B12 eksikliği meydana gelir. Ayrıca getirici barsakta bakterinin aşırı derecede çoğalımı Vitamin B12 eksikliğini doğurabilir. Tedavide depo şeklinde yapılan iğneler faydalı olur.
Kemik hastalıkları, midenin tamamı alınan hastalarda D vitamini ve kalsiyum emilim bozuklukları meydana gelir. Bu eksikliklerin yerine konmaması sonucu zaman içinde kemiklerde kayıplar olacağından eklem ağrıları ve kemik kırıkları izlenebilir. Tedavide D vitamini ve kalsiyumun ilaçlarla yerine konması gerekir.

HAZIRLAYANLAR; Op.Dr.Behlül BAYDAR, Doç.Dr.Belkıs ÜNSAL

0 yorum:

Yorum Gönder