Bitkiler

Uyarı : Burada yer alan bilgiler internet üzerindeki kaynaklardan derlenmiştir tartışmalı bilgiler olabilir, o nedenle güvenilir ve doğru tedavi için mutlaka doktorunuza başvurmalısınız...

DEPRESYON-MUTSUZLUK-SİNİR-UYKUSUZLUK

Sarı Kantaron Bitkisi: St.John's Wort ismiyle de bilinir. Eczanelerde bitkisel hap olarak veya marketlerde bazı hazır çay markalarında bu bitki mevcuttur iki şekilde de kullanılabilir. Uykusuzluk için uykudan 1 saat önce çay veya tablet kullanılabilir kısa sürede gevşetir. Etkili bir bitki olduğu için antidepresan ilaçlarla birlikte kullanılmaması daha iyi olur. Hassas ciltli kişilerin kullandıktan sonra yazın güneşe dikkat etmesi gerekir derinin güneş ışığıyla etkileşimini arttırabilir.

SİGARAYI BIRAKMAK İÇİN

Sigara bıraktıran bazı bitkisel ilaçların içinde de yukarıda bahsedilen Sarı Kantaron bitkisi bulunmaktadır. Leontice leontopetalum birkisinin sapı ve ayrıca Karabaş bitkisi de sigarayı bırakmak için kullanılan bitkilerdendir. Ayrıca sarı kantaron bitkisini veya çayını alkolü bırakmak için kullananlar da vardır.

GRİP

Satsuma:
(Küçük portakal) İçerdiği folik asit ve C vitamini sayesinde öksürüğü ve kanlı tükürükleri keser. Ayrıca kan pıhtılaşmasına karşı en etkin doğal yiyecek olduğu için ileri yaşlarda felç ya da kalp krizi riskini de azaltır.
Tarçın:
Yemeklere girmiş olabilecek E-coli bakterisinin vücutta yayılmasını engeller. Mideyi düzene sokar. Kusmayı engeller. Hatta bal ya da limon suyuyla birlikte alındığında boğazdaki yanmaları keser.
Hardal:
İçindeki singrin maddesi, midenin gaz çıkarmasına yardımcı olur. Sindirim sistemini düzenler, mide ağrılarını giderir. En fazla bir çay kaşığı alınmalıdır.
Nane:
İçerdiği mentol, midenin normalleşmesine neden olur. Vücuda giren grip mikrobuna karşı savaştığı gibi, ileri yaşlarda ülsere yakalanma riskini de azaltır. Nane çayı, baş ağrısı, grip, stres gibi hastalıkların yanı sıra mide yanmasına da bire birdir.


ERKEKLERDE CİNSEL BOZUKLUK

Kalp, Damar veya Şeker hastalığı cinsel zayıflığın sebebi olabilir. Düşük testosteron cinsel gücü azaltır ayrıca depresyona yol açabilir. Öncelikle kan tahlilinde testosteron düzeyine bakılmalı düşükse çinko ve magnezyum alınmalıdır. Çinko sperm sayısını da artırır. İstiridye yüksek miktarda çinko içerir. Ayrıca soya fasulyesi, buğday kepeği ve kabak çekirdeği de çinko içerir. Çinkoyla birlikte B, C ve E vitaminleriyle kalsiyum almak da etkiyi artırır. Ayrıca patates, kereviz, yulaf, ginseng ve kahve de cinsel gücü artıran önemli besinlerdir.

*KEÇİ BOYNUZU: Düzenli kullanılırsa cinsel gücü kalıcı olarak artırır.

*KARPUZ : Damarları açarak cinsel gücü artıran Citrulline maddesinin yarısından fazlası karpuzun kabuğunda yer alır, bu yüzden dilimlerken beyaz kısmından da bir parça kesilmesi daha etkili olur.

*HAVUÇ : Cinsel gücü arttırır.

*SARIMSAK : Kan basıncını yani tansiyonu etkileyen sarımsak cinsel gücü de artırır.

*GİNSENG : Cinsel güç kazandırır.

Şu besinler de cinsel gücü artırabilir: KARANFİL, ZENCEFİL,YULAF, KUŞDİLİ, MAYDANOZ, NANE, TARÇIN, ZATER ,KEKİK, KİŞNİŞ, VANİLYA, KIRMIZI BİBER, SİVRİ BİBER, ÇAM FISTIĞI, ANTEP FISTIĞI, AY ÇİÇEĞİ, ÇÖREK OTU


√ HARDAL: Cinsel gücü artırır. Sinirleri kuvvetlendirir. Midesi hassas olanlar, karaciğer, damarsetliğive tansiyonu olanlar kullanmamalıdır veya çok az almalıdır.

√ KEREVİZ: Çeşitli iç salgı bezlerine tesir eder ve onların faaliyetlerini artırır. erkeklerde cinsel faaliyeti cok artırır. vakitsiz iktidarsızlığı önler.

√ GREYFURT: Vucuda gençlik ve dinçlik verir. Sabah kahvaltıda bir bardak içilmesi tavsiye edilir. Ülseri ve tansiyonu olanlara tavsiye edilmez.

√ LAHANA TURŞUSU: Cinsel gücü artıran ilaçlar kadar etkili olduğu iddia edilmektedir.


√ VİTAMİNLER VE MİNERALLER
√ E- vitamini: Kadında ve erkekte üreme vitaminidir. Kasların ve sinirlerin normal çalışmasını sağlar. Eksikliğinde cinsiyet organları yeteri kadar çalışmaz. Bugday çimi, fıstık, soya, yulaf ezmesinde bulunur.

√ ÇİNKO: Eksikliğinde erkeklerde husyeler yeterli ve iyi. Böbreküstü bezleri de yetersiz kalır. prostat bezlerinin şişmesi ve kanser meydana gelebilir. Bugday kepeği, kuru fasülye, mercimek, yumurta ve ekmekte bulunur.

√ FOSFOR: Husyelerin çalışması , sinirlerin tamiri, ve gelişmesi, beynin çalışmasını sağlar Soya, bugday çimi, yumurta, badem, kurufasülyede bulunur.

√ İYOT: İyot şişmanlatır veya zayıflatır. Cinsel bezeler, husyeler üzerinde etkilidir. Soya, sarımsak, karides, süt, soğanda bol bulunur.

√ MAGNEZYUM: Çok önemli görevleri vardır. Vakitsiz yaşlanma ve bilhassa erkeklerde prostat kanserini önler Buğday çimi, Badem, soya, kurubakla, fındık ta bol bulunur.

√ MANGANEZ: Eksikliği kız ve oglan cocuklarında kısırlık yaratabilir. Bedeni ve ruhi bunalımı önler. hububat, muşmula, fındık , karaciğerde bulunur

√ SELENYUM: Sperm hücrelerinin gelişimi sırasında selenyum maddesinin çok önemli bir rol oynadığını belirlediler. Bulgulara göre, selenyum maddesi bir proteini harekete geçirerek sperm hücrelerinin oksitlenmesini önlüyor. Böylelikle daha canlı ve aktif kalan spermlerin dölleme yeteneği artıyor. Aksi durumda ise oksitlenen spermler dölleme fonksiyonunu yerine getiremiyor. Bilim adamları ayrıca selenyumun maddesinin sperm hücresinin nefes alması sırasında da önemli bir rolü olduğunu belirlediler.

SPERM AZLIĞI

ANASON VE SU: Bir çay bardağı sicak suya yarım kahvekaşığı anason konur. 5 dadkika bekletilir süzülüp içilir.
PİRİNÇ , ŞEKER, SÜT (SÜTLAÇ): Bol bol yenilmesi gereklidir
ISIGAN OTU VE SU: 4 bardak suya 3 tutam ısırgan otu konur. 10 dakika kaynatılıp süzülür ve içilir.
Yemek sırasında bir tatlı kaşığı kuvvet macunu ve bir çorba kaşığı andız pekmezi alınması tavsiye edilir.

DEPRESYON


Avokado:
Sindirimi çok rahat olan bu meyvayı özellikle yeni doğmuş bebeklerin ilk maması olarak tavsiye ederiz. İçerdiği E vitamini kalbe iyi gelir, yüksek potasyum da dinç tutar ve insanı depresyona sokan uyuşukluluk ve rahatlığı üzerinden atar. Vücudun kolesterol oranını ayarlar. Teninizin sürekli hücre yenilemesine neden olur. (Zayıflamak isteyenler dikkat: Yağ oranı bir çikolata kadar yüksek olan avokadoyu yememenizi öneririz.)
Çikolata:
Sütlü çikolataları tercih edin. Çünkü içerdiği kakao yağı, magnezyum, E vitamini beynin kendisini yenilemesine ve psikolojik rahatlık sağlamasına yardımcı olur. Migreni olanlar çikolatadan uzak durmalıdır.
İstiridye:
İçindeki demir, sperm sayısını artırır. A, B12 ve C vitaminleri içerir. Beyin için en faydalı yiyecek olan istiridye, enerji verir. (Dikkat:
Kolesterol oranı birçok balığın iki katıdır.)
Patates:
Orta boy bir patates,bir insanın bir gün içinde alması gereken C vitaminini içerir. Beyindeki serotonin adlı kimyasal maddenin kendisini yenilemesini sağlar.


İDRAR YOLLARI

Nane:
İdrar söktürücü özelliğe sahiptir. İçerdiği mentol, midenin normal işlevini görmesine neden olur. Vücuda giren grip mikrobunakarşı savaştığı gibi, ileri yaşlarda ülsere yakalanma riskini de azaltır. Sabahları mide bulantısını keser. Nane çayı, baş ağrısı, stres gibi hastalıkların yanı sıra mide yanmasına da bire birdir. Ancak nane çayını aç karnına değil, tok karnına içiniz. Elma:
İçindeki C vitamini ve pektin oldukça faydalıdır. Kolesterolü düşürür, sindirim sistemini düzenler ve idrar ve hacet yollarındaki sorunları giderir. Kepekli ekmek:
B3 vitamini, demir, potasyum ve folik asit içerir. Çok fazlası idrar yollarına zarar verirken, günde 2 dilim yemek iyi gelir.

ALERJİ

Kayısı:
İçindeki betakarotene adlı madde hücrelere saldıran molekülleri kontrol altına alarak,kanseri önler. Bir kayısı ne kadar parlaksa, içindeki betakarotene oranı o kadar yüksektir. İçerdiği kalsiyum ve magnezyum, gırtlak yanmalarını engeller. Kuru kayısıya rengi bozulmasın diye eklenen sülfür dioksit, astım gibi alerjilere iyi gelir.

HEMOROİD (BASUR)

Hindistan cevizi:
İçerdiği myristin adlı madde kusmayı engeller, basur tedavisinde birebirdir. (Dikkat! Ancak fazlası basur için tehlikelidir.)

KARIN AĞRISI

Papatya çayı:
Bağırsak yollarında toplanan gazı çıkartır, sindirim sistemini düzenler, mide ağrısını keser.

KARACİĞER

Enginar:
Cynarine adlı madde sayesinde en sert yiyecekleri dahi sindirimine yardımcı olur.Karaciğer hastalarının yanı sıra romatizma, artirit ve gut hastalığına yakalananlarla, hamilelere şiddetle tavsiye ederiz. Meyan kökü:
Dünya üzerinde birçok kabile yüzyıllardır ülser, artirit, bronşit ve karaciğer rahatsızlıklarına karşı meyan kökünü "doğal ilaç" olarak kullanır. Adrenalini yükseltir, insanın strese girmesini engeller, kan basıncını düşürür. Zerdeçal:
Karaciğer rahatsızlıklarının yanı sıra sindirime de yardımcı olur.

DİŞ

Ekmek:
Şekerli yiyecek yenildiğinde içindeki asitler dişlere her 20 dakikada bir saldırır. Ekmek,dişleri korur. Gün boyunca 6 ila 11 dilim ekmek yiyin.
Meyve:
(Her çeşit) Günde 2 ila 4 öğün meyve tüketin.
Sebze:
(Her çeşit) Günde 3 ila 5 öğün tüketin.
Yoğurt veya beyaz peynir:
Eğer yemekler arası atıştırırken diş sağlığınızı düşünüyorsanız,kalsiyum deposu olan bu iki yiyeceği tercih edin.
Muz:
Yüksek miktarda karbonhidrat içerir. Zengin bir potasyum kaynağıdır. Bu mineral, kalbin düzenli olarak çalışmasını ve tansiyonun düzenli olmasını sağlar.

TANSİYON

Rezene:
İçerdiği potasyum sayesinde tansiyonu düzenler. Sağlıklı kan hücreleri için gerekli olan folik asidi de bol miktarda bulundurur. Rezene çayı sindirim için iyidir.
Tahıl:
Kan damarlarını gevşeten ve rahatlatan bir tür fotosentez kimyasal maddesi içeriyor. Bu sayede kanın damarlardan daha rahat geçmesini sağlıyor. Tahıl yemek sebzelere oranla vücutta daha fazla kalori yakılmasını sağlar. Kalorinin azalması tansiyonu düzenler.
Un:
Yapıldığı tahılın besin değerlerini içerir. B vitaminleri, E vitamini, demir ve magnezyum açısından oldukça zengindir.
Karaciğer:
Sağlıklı bir bağışıklık sistemi, cilt ve keskin gözler için gerekli olan A vitamini açısından zengindir. Küçük bir porsiyonu günlük A vitamini ve demir ile aylık B12 vitamini ihtiyacını giderir.

SİNDİRİM SORUNLARI

Arpa:
İçerdiği kalsiyum ve potasyum gibi mineraller ile B vitamini vücuda direnç kazandırır.Ayrıca ABD'deki bir araştırma, 6 ay boyunca her gün arpa ürünü şeylerin yenmesinin kolesterol oranını yüzde 15 düşürdüğünü kanıtladı.
Yoğurt:
Günde 150 gram yoğurt vücudun bir günlük kalsiyum ihtiyacını karşılar. Meyvalı yoğurtlara 3 çay kaşığı şeker eklendiği için şeker oranları daha yüksektir. Yoğurttaki potasyum, kan basıncı ve kalp atışlarını düzenler. Midenin yiyecekleri düzenli olarak öğütmesini sağlar...

KİLO KAYBI

Çikolatalı puding:
Bu sayede vücuttaki kan istediği protein ve mineralleri alır. İngiliz Sağlık Bakanlığı, kilo kaybı yaşayanların günde 3 kez 1 hafta boyunca puding yemesini tavsiye ediyor.
Peynir:
100 gramında 78 kalori bulunuyor.
Yumurta:
Günde 2 yumurta kadınların günlük protein ihtiyacının 4'te 1'ini, erkeğin ise 5'te birini karşılar. A,D,E ve B vitaminleri içeren yumurtadaki selenyum maddesi, bebeklerde sindirim sorunlarını çözer, yetişkinleri de kansere karşı korur.
Dondurma:
Günde 2 top vanilyalı dondurma yemek, insan vücudunun günlük protein ihtiyacının yüzde 20'sini karşılar.
Salam:
B vitamini, demir, sodyum ve potasyum deposudur.

MENOPOZ

Nohut:
Sebze hormonu "fitoöstrojen" içerir. Bunlar östrojenin vücuttaki etkilerini dengeler ve menopozun yarattığı etkilere karşı korur. Sebze proteininin en zengin kaynaklarından birisidir.
Kola:
Kafein vücudun yorgunluğunu alır ve konsantrasyonu sağlar.
Üzüm:
İçerdiği "elajik" asit sayesinde menopozun neden olduğu kemik erimesine karşı korur. Kandaki östrojen seviyesini yükselterek de menopoz semptomlarını en aza indirir.
Kuru erik:
Sadece iki-üç adet yemek dahi vücudun ihtiyacı olan antioksidanları karşılar. İdrar yolları kaslarını rahatlatır. Bu da kolon kanserine karşı korur. Demir, A vitamini, B6 vitamini ve potasyum içerir. İçerdiği yüksek orandaki bor minerali sayesinde menopoz dönemindeki kadınlarda östrojen seviyesini dengede tutar.
Tatlı patates:
Adrenal salgılayan bezleri güçlendirerek vücuda enerji sağlar. Fosfor, magnezyum, kalsiyum, C vitamini, potasyum ve folik asit içerir.

ROMATİZMA

Enginar:
Vücuttaki zehiri atma etkisi sayesinde başta romatizma olmak üzere gut hastalığı ve eklem yanmasına karşı birebirdir. Folik asit ve potasyum kemikleri güçlendirir.
Domates:
C vitamini boldur.
Tahıl:
İçerdiği doğal kimyasallar, romatizmanın yol açtığı eklem yanmaları ve romatizmal ağrıları hafifletir.
Kekik:
Timol adı verilen bir tür doğal yağ, vücuttaki diğer yağların parçalanmalarını sağlar. Kekik yağı banyoda sürüldüğü zaman romatizma ağrılarını büyük oranda azaltır.
Zencefil:
Uyarıcı etkileri kan damarlarını genişletip kan dolaşımını artırarak romatizma ağrıları ve yanmaları yok eder.

SİSTİT

Kuşkonmaz:
Folik asit, C ve E vitaminleri içerir. Yenilen besinlerin vücuttaki zehirli kalıntılarını atmayı sağlar. Karaciğer ve böbreklerin çalışmasını kolaylaştırır, destekler. Bu nedenle doktorlar, sistit hastalarının mutlaka kuşkonmaz yemeleri gerektiğini söylüyor.
KANSIZLIK

Hurma:
Türüne göre değişse de hurmaların birçoğu yüksek oranda demir içerir. Besin değeri yüksek ve önemli bir enerji kaynağıdırlar. Doğal müshil etkisine sahiptir. Kurutulmuş olanlarına göre daha yüksek oranda su ve daha düşük kalori içerir.
İDRAR VE BÖBREK

Pancar:
Böbrekleri çalıştırır. Önemli bir potasyum kaynağıdır. Vücuttaki tuz oranını dengeler. Bu sayede böbrekler ve idrar yollarının çalışmasını destekler.
Kavun:
Orta boy bir kavunun yarısı, günlük C vitamini ihtiyacını tamamen karşılar. A vitamini ve betakaroten içerir. Bunlar antioksidan, yani vücudu temizleyici etkiye sahiptir. Böbrekleri rahatlatır. Yüksek miktarda su ve düşük miktarda kalori içerir.

DİYABET

Kuru fasulye:
Lif açısından zengin bir besindir. Bu da diyabet riskini büyük oranda azaltır.İçerdiği karbonhidratları vücudun şekere dönüştürmesi uzun sürer.
Mercimek:
B vitamini, demir, kalsiyum, potasyum, fosfor ve magnezyum içerir. Çözünebilir lif içermesi sayesinde kandaki kolesterol oranını düşürür. Bu nedenle diyabet ve kalp hastaları için kaçınılmaz bir besindir.

BAŞ AĞRISI

Nane:
Nane çayı baş ağrılarını dindirmek için birebirdir. İçerdiği mentol ve mentol doğal yağları sayesinde mideyi rahatlatma etkisine de sahiptir.
Biberiye:
Kimyasal içerikleri sayesinde doğal bir ağrı kesici görevi görür.
Çikolata:
Doğal antidepresan özelliği vardır. Çikolata magnezyum ve demir içerir. Sinirleri gevşetici özelliği sayesinde baş ağrısını dindirir.

VÜCUT SU TUTMUŞSA

Kuş üzümü:
100 gramı günlük C vitamini ihtiyacının tam 3 katını karşılar. Antibakteriyel ve yanmayı önleyici etkileri vardır. Zengin potasyum ve düşük tuz içeriği, dehidratasyonu olanlar için önemli bir doğal ilaçtır.
Kabak:
100 gram kabak günlük folik asit ihtiyacının 4'te birini karşılar. Yüksek orandaki potasyum sıvı-tuz dengesini sağlar.
Tahıl:
İdrar yollarını açıcı, çalıştırıcı ve rahatlatıcı etkileri sayesinde dehidratasyonu rahatsızlığı bulunanların mutlaka yemeleri gerekir. Mideyi rahatlatıcı özelliği vardır.

EĞER MİDENİZ RAHATSIZSA

Tarçın:
Mide yanmalarını ve kusma hissini alır.
Hindistan cevizi:
Sütlü içeceklere eklendiği zaman mideyi gevşetici ve gazını alıcı bir etki yaratır. Mide bulantılarını önler.
Lahana:
Mayalanma sırasında laktik asit üretir. Bu da sindirim sistemindeki zararlı bakterileri öldürerek sindirime yardımcı olur.



ADET SANCISI

Muz:
İçerdiği yüksek oranda B6 vitamini sayesinde kadınların adet dönemi sancılarını büyük oranda azaltır. Doğal bir ağrı kesici gibidir.
Tarçın:
Koli basilinin üremesini önler. Limon çayına balla birlikte eklenerek içildiğinde hem nezlenin yol açtığı boğaz ağrılarına hem de adet dönemi sancılarına iyi gelir.

HAMİLELİK

Enginar:
Bol miktarda folik asit ve potasyum içerir. Düşük yağ oranı, sindirimi kolaylaştırıcı etkisi, antioksidan özellikleri sayesinde anne adayı ve bebeğin sağlığına önemli faydaları vardır.
Böğürtlen:
E vitamini içerir. Vücuttaki zararlı besin atıklarının temizlenmesini sağlar. C vitamini boldur. Cenini korur.

ÇÖLYAK HASTALIĞI

Kestane:
Önemli bir enerji kaynağıdır. Kolayca sindirilebilir. Çölyak hastaları için buğday içermeyen un kaynağı olabilir. E ve B6 vitaminleri içerir. yağ oranları düşüktür.

TİROİD

Midye:
Omega-3 yağı açısından zengin bir besin kaynağıdır. İçerdiği selenyum minerali tiroit bezlerinin normal işleyişi için gereklidir.

FELÇ

Turunçgiller:
C vitamini zengini turunçgiller içerdikleri flavonoid adlı antioksidanlar sayesinde atardamarların, kalbin zarar görmesini önlüyor. Portakal içerdiği folik asit, kalp dostu potasyum ve kalsiyum sayesinde sağlıklı alyuvar hücrelerinin çoğalmasına neden oluyor.
Hamsi:
Kolesterolü düşüren ve kan pıhtılaşmasını önleyen Omega-3 bol bol var.

ASTIM

Soğan:
Sarımsakla birlikte enfeksiyonlarla mücadele eder. Kükürt bileşimleri atardamarların zarar görmesini önler. Soğan; kemik erimesine de iyi geliyor.

ARTİRİT

Enginar:
Enginarın en büyük özelliği toksinleri temizleme yeteneğidir. Bu nedenle artirit ve romatizması olan hastalara özellikle tavsiye ediliyor. Cynarine adlı madde, karaciğer ve safra kesesinin rahatsızlanmasını engelliyor.

STRES

Mayan kökü:
Antivirüs etkisi vardır. Karaciğeri korur. Adrenalin salgılanmasını dengeler. Stresle başa çıkabilmek için gerekli olan kortizol hormonunu salgılatır.

ÜLSER

Lahana:
Ülseri olan kişiler için tonik, yani mideyi temizleyici etki yaratır. Yüksek oranda C vitamini içerir. Kırmızı lahana vücutta antioksidan özelliğe sahip A vitamini içerir. Kanseri önleyici etkiye sahiptir.Çiğ olarak salatalara katılması tavsiye edilir.

KEMİK ERİMESİ

Kayısı:
Yüksek oranda kalsiyum ve magnezyum içerir.
Süt:
Kalsiyum, protein, B2-A-E-D vitaminleri, folik asit, fosfor ve demir kaynağıdır. Kalsiyum, D vitamini ve fosfor ile birlikte kemikleri ve dişleri güçlendirmek için çalışır. Bunların eksikliği kemikleri eritir.

ARAÇ TUTMASI

Zencefil:
Sindirime yardımcı olur. Mide bulantısını giderir. Enerjinizi artırır. Seyahatin ve otomobilde uzun süre gitmenin yol açtığı bulantı ve rahatsızlıkları azaltır.

CİLT SORUNLARI

Papatya:
Bitkisel yağ ve kimyasallar içerir. Çay olarak içildiğinde sindirime yardımcı olur, karın ağrılarını dindirir. Sıcak bir banyonun ardından hazırlanacak papatya çayı torbaları, egzamanın neden olduğu kaşıntı ve yanmaları alır.
Acı pul biber:
Portakaldan 3 kat daha fazla oranda C vitamini içerir. Capsantin adlı kimyasal madde zona hastalığının neden olduğu ağrıları dindirmek için yapılan kremlerde kullanılır.
Portakal suyu:
Bir bardak portakal suyu günlük C vitamini ihtiyacınızın tamamını karşılar. İçindeki potasyum vücudun su dengesini korur; cildin kurumasını, kırışıklıkların meydana gelmesi önler.
Portakal yağı:
Susam yağıyla karıştırılarak kullanıldığında iyi bir cilt yağı elde edilir.Ayrıca;selülitli bölgelere portakal yağıyla masaj yapılması tavsiye edilir.

LAKTOZ DAYANIKSIZLIĞI

Badem:
Yüksek oranda kalsiyum, magnezyum, potasyum, fosfor, E vitamini, B2 vitamini, antioksidan içerir. Bu nedenle laktoz (süt şekeri) dayanıksızlığı bulunan ve günlük gıdalar yiyemeyen kişiler için badem ideal bir besin kaynağıdır.

KALP

Bezelye:
Haftada 10 porsiyon domatesli bezelye yemeği yiyen bir erkeğin, yemeyene oranla prostat kanserine yakalanma riski yüzde 35 daha az. B vitamini ve protein deposu olan bezelye, kalp için de çok önemli.
Kepekli Ekmek:
Kalp hastalıklarıyla bağırsak kanseri için faydalıdır.Günde 12 gramdan fazlası kişiye göre zararlı olabilir.
Kiraz:
100 gramında 40 kalori bulunuyor. İçerdiği ellegic asit, vücudu kansere karşı korurken,kiraz kalp damarlarındaki normal bir kan dolaşımını sağlar. Çok kiraz yenmesi, gut hastalığına yakalanma riskini de düşürür.Günde 20 kiraz yemek 1 aspirin yerine geçiyor.
Çikolata:
E vitamini, magnezyum ve demir; kalp hastalıklarına yakalanma riskini düşürür. Günde en fazla 1 çikolata yiyin.
Elma:
Günde 5 adet yiyin.
Mısır Gevreği:
Günde 1 tabak yeterli.
Salatalık:
Diyet yapanların en büyük yardımcısı olan salatalık, kolesterolü düşürür. Kalbi güçlendirir. Unutmadan ekleyelim. Salatayı soymadan yiyin. Çünkü kalbi kuvvetlendiren madde, kabuğu ile derisi arasında bulunuyor.
Yumurta:
Tüm yiyecekler içinde en kaliteli proteini içerir. En önemli özelliği, kolesterol oranını düzenleyen lesitin maddesi içermesi. Tavada az yağda pişirilmiş yumurtayı tavsiye ederiz.
Sarımsak:
Mutfağınızdan eksik etmeyin. En az 1000 doğal tedavide kullanan sarımsak, sindirim sisteminden, kansere, kan dolaşımından kalp hastalıklarına kadar her şeye yaralı. Ancak hamileler dikkat olmalı. Aşırı sarımsak da kalp yanmaları ve çarpıntılarına yol açar. Günde bir diş yeter.
Humus:
E vitamini zengini humus, kanda kolesterol oranını da ayarlar.
Kavun:
Bir kavunun yarısı insan vücudunun günlük C vitamininin ihtiyacının tamamını, A vitaminin de yüzde 15'ini karşılar. Kavun, kalp ve böbrek hastalarının diyetlerinde sıkça kullanılan bir meyvedir.
Süt:Tam bir kalsiyum, protein, folik asit, A, E ve D vitaminleriyle fosfor deposu. Çocuk ve genç ve hamilelerin günde en az yarım litre süt içmesi tavsiye ediliyor.
Şeftali:
Bir şeftali, günlük C vitamini ihtiyacınızın yarısını karşılar. Sindirimi kolay olan meyvanın koyu renklilerini tercih edin. Çünkü kabuğuna renk veren betakarotene maddesi, kalp ve kansere karşı faydalıdır.
Pirinç:
E ve B12 dışında tüm B vitaminleri ve potasyum içerir. Özellikle kolon ve bağırsak kanserlerine karşı faydalıdır.Kolesterolü düşürdüğünden kalbe iyi gelir.
Tuz:
Vücuttaki kan dolaşımını ve sinir sistemini düzenler. Mide kanseri, kemik erimesi, kalp sorunlarına bire birdir. İngiliz Sağlık Bakanlığı, halkına günde 9 gram tuzun kafi olduğunu, aşırısının vücuda zarar vereceğini açıkladı.
Çay:
Günde 2 bardak içilen çayla, 4 elma, 5 soğan, 7 portakal yemiş gibi kalp dostu antioksidan madde almış olursunuz. İngilizler, özellikle çocukların haftada en az 6 bardak sütlü çay içmesini öneriyor.
Ton Balığı:
Kolesterol ve tansiyonu düzenler. Anemi hastalığına karşı D ve B12 vitamini içerir. Birçok kansere karşı vücudu içerdiği nikotinik asitle korur. Bir konserve ton balığı vücudun D vitamini ihtiyacının tamamını karşılıyor.
Hindi Eti:
125 gramı, vücudun günlük folik asit ihtiyacını karşılar. Folik asit, kan hücrelerinin yenilenmesine yardımcı olur.
Karpuz:
Bir dilimiyle günlük C vitamini ihtiyacınızın %80'nini karşılarsınız. İçerdiği potasyum, kan dolaşımını sağlar.

CİNSEL İKTİDARSIZLIK

Saparna: Bu bitkinin çeşitli kısımlarından elde edilen karışımlar ilk kez Latin Amerika yerlileri tarafından afrodizyak olarak kullanılmıştır. Saparnadan elde edilen bu karışımlarda çeşitli hormonların bulunduğu saptanmıştır.

Çadıruşağı otu: Bu çok kötü kokulu ve sadece Asyada yetişen bitkiden elde edilen tonik, Doğu ülkelerinde hem genel bir uyarıcı hem afrodizyak olarak kullanılmıştır.

Ginseng: Çinde binlerce yıldır ilaç yapımında kullanılan bu ot son yıllarda Batıda çeşitli biçimlerde üretilmektedir. Genel bir uyancı olarak depresyonlara karşı ve enerji vermek amacıyla kullanılan ginseng"in afrodizyak etkileri olduğunu ileri sürenler de vardır.

Meyan kökü: Tıpta yaygın bir kullanım alanı olan bu bitkiden elde edilen tozun maden suyuna karıştırılmasıyla özellikle kadınlarda etkili olan bir afrodizyak elde edildiği söylenmektedir. Meyan kökünün kimyasal yapısıyla cinsiyet hormonları arasında bir benzerliğin bulunduğu saptanmıştır.

Rezene: En eski afrodizyak maddelerden biri olan rezeneden çay da yapılabilmektedir. Afrodizyaklarda kullanılan, rezenenin tohumudur.

Polen: Genel bir canlılık ve enerji kaynağı olarak yararları hekimlerce de kabul edilen polen (çicek tozu) erkeklerde prostat bozukluklarını, kadınlardaysa menapoz sorunlarını çözümlemek için kullanılır. Polenin yapısı incelendiğinde, belli ölçüde testosteron ve diğer cinsiyet hormonlarını içerdiği görülmüştür. Bu nedenle son yıllarda afrodizyak olarak kullanımı daha da yaygınlaşmıştır.

Yohimbin: Bu, Afrikada yetişen yohimbin ağacının kabuklarından elde edilen bir maddedir. Afrodizyak olarak kullanılması vücuttaki kanın cinsel organlara hücum etmesini kolaylaştırmasındandır.

Adamotu: Bu bitkinin kökünün de afrodizyak nitelikte olduğu öne sürülmektedir. Ortaçağda, adamotundan yapılma kemerler, iktidarsızlığı gidermesi amacıyla erkeklerin beline bağlanırdı.

E vitamini: Bu vitamin son yıllarda bir afrodizyak olarak sunulmuşsa da insanın cinsel yaşamı üzerindeki etkisi hakkında herhangi bir bilimsel kanıt yoktur. Ancak, E vitamininin eksikliği, kısırlığa ve cinsel güçsüzlüğe yol açabilmektedir. Buna karşılık E vitamini fazlalığının cinsel isteği arttırdığı yolunda bir kanıt yoktur.

Yiyecekler: Eskiden beri çeşitli toplumlarda değişik yiyeceklerin afrodizyak etkisi olduğu düşünülür. Sığır eti, yumurta ve özellikle yumurta sarısı, soğan ve istiridye bunların başında gelir. Çoğu zaman erkek hayvanların ve özellikle boğaların erbezleri de bir afrodizyak olarak görülür. Bunlar cinsiyet hormonları içerdiği için belli bir etki yapabilirler, ama bu hormonlar büyük bir olasılıkla sindirim sırasında midede tahrip olmakta ve kana karışamamaktadır.

Gergedan boynuzu: Toz haline getirilmiş gergedan boynuzu da Çinliler tarafından kullanılmış ama hiç bir etki yapmadığı saptanmış bir maddedir.

Testosteron: İnsan vücudunda üretilen en önemli erkek cinsiyet hormonudur.
Erkek ve kadınlarda cinsel arzu bu hormona bağlıdır. Bu hormon kadınlara da verilebilmekte, ama çok uzun süre kullanıldığı takdirde kadında bıyık ve kalın ses gibi erkek özelliklerinin belirmesine neden olmaktadır. Testosteron, çoğu ülkelerde ancak reçeteyle satılabilmektedir.

Padişah macunu: Çok sayıda otun ve baharatın karışımından elde edilen bir macun. Belli bir enerji vermesi ve özellikle de içindeki baharatın idrar yollarını ve idrar torbasını güçlü bir biçimde uyarması nedeniyle cinsel organların da uyarılmasını sağladığı bilinmektedir. Ancak sindirim sistemine ve mideye de zararlı olan bu maddenin aşırı tüketimi, gastrit ve ülsere yol açmaktadır.


KANSER

Kayısı:
Antioksidan olan betakaroten açısından zengindir. Hücrelere ve dokulara zarar veren moleküllerin etkisini ortadan kaldırarak kansere karşı koruyucu etkisi vardır. Lifli olduğu için bağırsakları koruyucudur.
Tahıllar:
Arpa, mısır, buğday, yulaf gibi tahıllar B ve E vitamini, potasyum ve kalsiyum içerir. Kanserojen maddelerin vücuttan atılması sürecini hızlandırır. Tahıl ağırlıklı bir beslenme rejimi, bağırsak kanseri riskini yarı yarıya azaltıyor.
Fasulye:
Fasulye, C vitamini ve betakaroten gibi kalp hastalığı ve kanseri önleyen antioksidanlar açısından zengindir. B vitamini de seks hormonlarını kuvvetlendirir.
Pancar:
Demir ve folik asit açısından zengin olan pancar eski çağladan beri kan hastalıklarının tedavisinde kullanılmaktadır. Amerikalı uzmanlar pancar suyunun sarılık tedavisinde de etkili olduğunu belirtiyor.
Lahana:
Kanserli hücrelerin çoğalmasını önleyen karoten maddesi içerir.
Havuç:
Tam 40 araştırma havuç tüketimi arttıkça kanser riskinin azaldığını ortaya koymuştur. Bunun temel nedeni betakaroten, C ve E vitaminleri gibi antioksidanlar açısından zengin oluşudur.
Nohut:
Yağ düzeyi düşük olan ve kolesterol içermeyen nohut kalsiyum, magnezyum, fosfor, potasyum, bakır, manganez, betakaroten ve folik asit açısından zengindir. Göğüs kanserine karşı korur.
İncir:
Potasyum, demir ve kalsiyum içerir. Sindirim sistemine yardımcı olur. Eski çağlarda kanserli hücrelerin tedavisinde kullanılan incir, modern tıp tarafından da kansere karşı koruyucu olarak öneriliyor.
Sarımsak:
Bağışıklık sistemini güçlendirdiği ve kansere, yüksek kolesterole, kalp ve dolaşım sistemi hastalıklarına karşı koruyucu etkisi vardır.
Fındık:
Kalp krizine karşı koruyucu olan E vitamini açısından en zengin besinlerin başında gelir. Her gün yenilen bir avuç fındık kansere ve kırışıklıklara karşı koruyucudur.
Mercimek:
B vitamini, demir, kalsiyum, magnezyum, fosfor ve potasyum içerir. Lifli özelliği kandaki kolesterol oranını düşürür, şeker ve kalp hastaları için yararlıdır.
Zeytinyağı:
İçindeki omega yağ asitleri, kandaki kolesterol düzeyini dengede tutar. Antioksidan özelliği olan E vitamini açısından da zengindir. Bu sayede kalp krizi, felç, kanser ve erken yaşlanmaya karşı beyni koruyucu etkiye sahiptir.
Soğan:
Bağışıklık sistemini güçlendirir. İçerdiği allicin ve sülfür; mide ve bağırsak kanserine karşı koruyucu etkiye sahiptir. Son araştırmalar kemik erimesine karşı, peynir ve sütten daha etkili olduğunu göstermiştir.
Şeftali:
Teki bile insanın C vitamini ihtiyacının yüzde 50,sini karşılayabilir. Sindirimi kolaydır. Kansere ve kalp krizine karşı koruyucu olan betakaroten açısından da zengindir. Bir tanesinde 33 kalori vardır.
Pirinç:
Pirinç mükemmel bir enerji kaynağıdır. E ve B vitaminleri açısından zengindir. Bağırsak kanserine karşı koruyucu olan pirinç, kolesterolü düşürerek kalp krizi riskini de azaltır.
Çilek:
Kolesterol düzeyini düşürür ve sindirim sistemini düzenler. Ellegic asit adı verilen kansersavan bir maddeyi de içerir.
Domates:
Likopen açısından zengin ender bitkilerden biridir. Likopen, pankreas gibi çeşitli kanser hastalıklarını önleme konusunda hayati önemdedir. C vitamini açısından zengindir ve bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Lifli bir besin olması da bağırsak kanseri riskini azaltır.

GÖZ

Mısır:
Zeaksantin adlı bir bitkisel bileşim içerir.Bu madde yaşa bağlı olarak gelişen görme bozukluklarını azaltır.
Ispanak:
Antioksidan özelliği taşıyan A vitaminine dönüşen betakaroten içerir. Sağlıklı gözler için gereklidir. Katarakt ve diğer göz tabakalarının bozulmasına karşı lutein maddesi de içerir.Pişirdikten sonra hemen tüketin; beklemesi halinde içindeki yararlı maddeler toksik maddelere dönüşebilir.

BAĞIRSAK

Elma:
Protein, vitamin ve doğal kimyasallar sayesinde sindirime yardımcı olur. Sindirimi kolaylaştırır. Bağırsak sorunları çeken kişiler için dengeleyici ve normalleştirici besin olarak nitelenirler.

YÜKSEK TANSİYON

Karbonhidrat ve yağ alımı sınırlanmalı, bitkisel ağırlıklı bir beslenmeye ağırlık verilmelidir. Orneğin düşük kalorili enginar ve soğanın bileşiminde yüksek tansiyonlu hastaya yararlı olan idrar söktürücü maddeler vardır. Bütün yüksek tansiyonlularda sodyum klorür, yani sofra tuzu kullanımını sınırlamak gerekir. Böylece hem fazla tuzun böbreklerdeki geri emilim sürecini artırarak damar içi sıvısını çoğaltması, hem de damar duvarlarında aşırı sodyum birikimine yol açması önlenir. Bu birikme damar duvarını büzen hormonal ve sinirsel uyarılar için gerekli ortamı hazırlayarak yüksek tansıyonun yerleşmesini kolaylaştırır.

Ozellikle idrar söktürücü ilaçlarla tedavi gören yüksek tansiyonlu hastalarda, organizma için bir başka temel tuz olan potasyumun günlük alım miktarı da büyük önem taşır. Bu elementin başlıca kaynakları turunçgiller, muz, ceviz, kamabahar, ıspanak, peynir, süt, bazı et ve balıklardır.

Yüksek tansiyonda beslenme için besinlerin seçim ve hazırlanışında bazı kurallara uymak gerekir.
Her şeyden önce yemekleri pişirirken tuz kullanmamalı, sofraya da tuz konmamalıdır. Taze sebze tüketimine ağırlık verilirken pancar, kereviz, şalgam gibi sodyum içeriği yüksek sçbzelerden kaçınılmalıdır.

Taze meyve ise yenebilir. Süt, süt ürünleri ve yumurta yüksek kolesterol içerdikleri için dikkatli alınmalıdır. Kaymağı alınmış süt ve tuzsuz, az yağlı peynir tüketilebilir. Ayrıca tuzsuz ekmek yenmeli, krakerler ve pişmiş tahıllar beslenmeden bütünüyle çıkarılmalıdır. Ozellikle konserve yiyecekler, kuru sebze ve meyveler, tuzlanmış balık ve deniz ürünleri, yağlı peynir ve süt ürünlerinden kaçınılması önerilir.

İşlenmiş ya da kutuda saklanan besinlerde sofra tuzunun yanı sıra sodyum açısından zengin birçok bileşik kullanıldığı unutulmamalıdır. Et suyu tabletleri ve hazır salçalardan kaçınmak gerekir. Son olarak içme suyuna da dikkat edilmelidir. Bazı içme suları yüksek oranda sodyum içerebilir. Orneğin yumuşatmak için kalsiyum giderici maddelerle işlem gören sular, sodyum açısından zengindir.Ceviz fazla potasyum içerdiğinden tüketimi sınırlı olmalıdır.


ZAYIFLIK

Kilo almak için kuru üzüm, kuru incir, reçel, bal ve bazı hamur işleri yenmesi tavsiye edilir.

3 yorum:

Adsız dedi ki...

mrb ben 33 yaşında bi bayanım bende 2 yıldır mantar var ve gitmediğim hastane kalmadı caresi yokmu mntarın tşk

Adsız dedi ki...

kefir ıle keten tohumunun karışımı neye iyi

Adsız dedi ki...

iyi aksamlar saclarimda yavas dökülme ve kebeklenme saclarimi yikadigim halde.
tskler

Yorum Gönder