21 Haziran 2011 Salı

*Diyabetik *Retinopati (6)

Diyabetik Retinopati

Şeker hastalarında, gözün retina denilen tabakasındaki damar yapısının harap olmasına denilmektedir. Gerek tip 1 gerekse tip 2 diyabeti olan tüm insanlar için retinopati riski bulunmaktadır. Diyabetik retinopati ihmal edilirse körlüğe sebep olabilir. Diyabet, beraberinde pek çok organda da hasara neden olabilen bir hastalıktır.
Diyabetik retinopatisi olan hastaların başlangıçta görmelerinde bazı değişiklikler ortaya çıkabilir. Diyabetin süresiyle diyabetik retinopatinin ortaya çıkma ve görme kaybına gidebilecek ciddi retina problemlerinin görülme olasılığı artmaktadır. Diyabetik retinopati genellikle her iki gözü birlikte etkilemektedir. Belirti vermeyebilir diyabetik retinopatinin erken evrelerinde hastanın herhangi bir şikâyeti olmayabilir, ağrısı da yoktur. O nedenle diyabeti olan hasta şikâyetlerin ortaya çıkmasını kesinlikle beklememelidir. Yılda en az bir kere genişletilmiş göz bebeğinden detaylı bir göz dibi muayenesi yaptırılmalıdır. Bir kimse ne kadar uzun süredir diyabet hastası ise bu kişide diyabetik retinopati gelişme riski o kadar fazlalaşmaktadır. Diyabet hastalarının yaklaşık olarak %40-45’inde herhangi bir evrede diyabetik retinopati görülmektedir.

Risk Faktörleri

1- Kötü kontrollü şeker hastalığı
2- Hipertansiyon varlığı
3- 10 yıldan daha uzun süredir şeker hastalığının mevcudiyeti
4- Gebelik
5- Puberte (cinsel gelişim evresi) döneminde olmak,
6- Sigara kullanmak İyi kontrol edilemeyen kan şekeri seviyeleri,
7- Yüksek kan kolesterolü,
8- Şişmanlık,
9- Böbrek hastalığı.

BELİRTİLERİ
Görme alanında fark edilen, örümcek, örümcek ağları gibi küçük uçuşan cisimcikler, görmeyi engelleyen, siyah yarıklar ya da kırmızı bir şerit, görme kaybı, bulanık görme, görme merkezinde, siyah veya boş bir spot, gece görmesinin zayıflaması, parlak ışıktan gelip daha loş bir ortama adapte olmakta güçlük şikayetleri olur.

KORUNMA
Diyabetik retinopatisi olan bir hastaya doktoru tarafından hastalığın ilerlemesinden korunmak amacı ile tedavi önerilebilir. Gebelik esnasında diyabetik retinopati, diyabetli gebe için problem olabilmektedir. Görmenin korunabilmesi için tüm diyabetik gebelerin mümkün olan en kısa sürede detaylı bir göz dibi muayenesi yaptırmasında fayda vardır. Diyabetik retinopatinin ilerlemesinden kaçınmak için şeker hastalarının kan şekeri, kan kolesterolü ve kan basıncı düzeylerini kontrol altında tutmalarında fayda vardır.

TEDAVİ
Eğer hafif diyabetik retinopatiniz var ise bu durum hemen tedavi gerektirmeyebilir. Bununla birlikte, doktorunuz retinayı daha sık kontrol etmek isteyecektir. Retinada yeni damarların oluştuğu evre (proliferatif) retinopati mevcut ise, lazer veya cerrahi gerekebilir. DR için iki temel tedavi, fotokoagulasyon ve vitrektomidir. Birçok vakada, bu tedaviler etkilidir ve bir süre için hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir veya durdurabilir. Lazer tedavisinde amaç, anormal kan damarlarının kapatılmasına yardımcı olmaktadır. Ayrıca görme merkezinde sıvı toplanması (makula ödemi) için de lazer veya göz içi enjeksiyon tedavileri uygulanmaktadır. Eğer gözün içinde çok fazla kanama varsa görmenin tekrar düzeltilebilmesi için vitrektomi ameliyatı uygulamak gerekebilir. Eğer her iki gözün de ameliyat olması gerekiyorsa öncelikle bir göz ameliyat edilir. Birkaç hafta sonra diğer göze ameliyat uygulanır. Fakat kesin bir tedavi değildir. Çünkü diyabet vücudunuzu etkilemeye devam etmektedir ve daha geç bir zamanda görme kaybını ve daha ileri retinal hasarı deneyimleyebilirsiniz.



HAZIRLAYAN; Dr. Mahmut YAZICI

0 yorum:

Yorum Gönder