Parathormon Fazlalığı (Hiperparatiroidizm)
Paratiroit bezleri, boyundaki tiroit bezinin her iki tarafında bitişik olarak yerleşim gösteren, sağ ve sol tarafta genellikle ikişer adet olmak üzere toplam 4 adet olup her biri yaklaşık 70 mg kadar ve 2x5x6 mm boyutlarında bezlerdir.
Paratiroit bezleri, kandaki kalsiyum seviyesinin ayarlanmasında önemli rol oynayan paratiroit hormonu (böbrek ve kemiklere direkt olarak etki ederek ve bağırsaklara dolaylı yoldan etki ederek) üretmektedir. Paratiroit hormonu (PTH) böbrekte D vitamininin aktif hale gelmesine katkıda bulunur Kalsiyum, kandaki değerlerindeki küçük değişikliklerin bile bazı kas ve sinir bozukluklarına sebep olmasından dolayı, insan vücudunda çok önemli bir etkiye sahiptir.
PTH bir veya daha fazla paratiroit bezinden aşırı salgılanmasıyla oluşabilir. Ve bunun sonucunda gelişecek en önemli olay serum kalsiyum düzeyinin yükselmesidir. Diğer yandan da serum kalsiyum yüksekliğinin en önemli nedeni de PTH fazlalığıdır. Her yaşta görülürse de, 50 yaş üzerinde daha çok görülür.
PTH fazla salgılanmasının en sık nedeni (% 85) paratiroit bezlerinden birinde bir tümör (adenom) oluşmasıdır. İkinci sırada paratiroit bezlerinin büyümesi (% 12-15) ve çok nadir olarak da paratiroit bezi kanseri ( % 1-2) PTH fazlalığına neden olabilir.
BELİRTİLER
Yaklaşık hastaların yarısında hiç bir şikâyet yok iken rastlantısal olarak tanı konabilmektedir. Şikayeti olan hastalarda ise; yorgunluk, eklem ağrıları, halsizlik, iştah kaybı, hafif depresyon, konsantrasyon bozukluğu, yüzde kızarıklık, fazla susama, kabızlık, sık idrara çıkma görülebilir.
Böbrekte taş oluşmasının önemli bir nedeni PTH yüksekliğidir. Böbrek taşları bu hastaların % 20-25’inde görülür ve sebebi de idrarla kalsiyum atılımındaki artıştır.
PTH fazlalığında kemik kistleri ve kahverengi (Brown) tümörler seyrek olarak görülmektedir. Kemiklerde gelişen kalsiyum azlığına bağlı olarak ön kol, kalça ve omurgada kemik kırıklarının sıklığında artış olur. Hafif kemik erimesi (osteopeni) en sık görülen kemik bulgusudur (%30).
Bu hastalarda ayrıca eklem ağrıları, gözde konjunktivada kalsiyum birikmesi, keratopati ve tansiyon yükselmesi görülebilir.
TANI
Yukarıda sayılan belirtiler varlığında serum kalsiyum yüksekliği, fosfor düşüklüğü, böbrek fonksiyonlarında bozulma, kanda magnezyumda hafif artış olabilir. İdrarla kalsiyum atılımı artar yani günde idrarla atılan kalsiyum miktarı 300 mg’dan fazladır. Kesin teşhis için kanda kalsiyum ve PTH düzeylerine bakılır. Primer hiperparatiroidide hem PTH hem de kan kalsiyumu yüksek olarak bulunur.
Bazen kan kalsiyumu yükselmeden sadece PTH yüksekliği görülebilir. Paratiroit bezi ultrasonografisi ile % 80’e varan oranda büyümüş paratiroit bezi tespit edilebilir. Bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans görüntülemede teşhis için kullanılmaktadır. Paratiroit sintigrafisi ile paratiroit dokusu tespitinde % 50–80 yararlı bir yöntemdir. Sintigrafi, ultrasonografi ile birlikte değerlendirildiğinde tanı doğruluğu daha güvenilir olmaktadır.
TEDAVİ
Orta dereceli kalsiyum yüksekliği böbrek fonksiyonlarının bozulmasına neden olurken, ciddi kalsiyum yüksekliği hayatı tehdit eden bir durumdur. Ancak bir çok hastada herhangi bir şikayet yoktur ve kan kalsiyum düzeyi 11,5 mg/dl’den daha azdır. Ameliyat yapılması gerekmeyen hastalarda (asemptomatik hastalar: şikâyet yok ve kan kalsiyumu hafif yüksektir) kan kalsiyumu 6 ayda bir ölçülür ve böbrek fonksiyonları değerlendirilir. Bu hastalarda ayrıca yılda bir kemik erimesi taraması yapılır.
Bu hastalara lityum içeren ilaçlar ve tiyazid diüretik ilaçları (kan kalsiyumunu arttırabilecekleri için) almamaları önerilir.
Ayrıca çok su içmeleri (günde en az 2 litre veya 8-10 bardak su), hareketli olmaları, kalsiyumdan zengin beslenmemeleri önerilir.
Kemik erimesi olanlarda bifosfonat denilen ilaçlar verilebildiği gibi kalsimimetik denen ilaçlar da verilebilir. Ancak bunların hiçbirisi henüz paratiroit ameliyatının yerini almış değildir ve kan kalsiyumunu bir miktar azaltsa da normale getirmez.
Şikâyeti olan hastalarda (semptomatik) paratiroit bezi ameliyatı yapılır.
Şikâyeti olmayan hastalarda (asemptomatik) bazı şartlar oluşursa ameliyat gerekebilir:
Bu şartlar endokrinoloji ve metabolizma uzmanı tarafından gözde geçirilerek size açıklanacak ve opere edilme gereği tartışması doğru olacaktır.
Ameliyatta boyun açılarak dört bez de görülür, varsa adenom (tümör) çıkartılır. Hiperplazi (bezde büyüme) varsa üç bez tamamen, dördüncü bezin de yarısı çıkartılır. Ancak bu işlemde tekrarlama riski yüksektir, bu nedenle kalan yarım paratiroit dokusu kolay müdahale edilebilir olması nedeniyle önkola, kas içine yerleştirilebilir.
HAZIRLAYAN; Dr. Mahmut YAZICI
5 Temmuz 2011 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder