6 Temmuz 2011 Çarşamba

*Saç *Dökülmesi (6)

Saç Dökülmesi
Kıl follikülleri kendi kendilerini yenileyen organlardır. Kıl döngüsünün her bir yenilenme fazında yeni ve farklı bir kıl kesesi üretimi gerçekleşir. Dış kök kılıfında yerleşen kök hücreler kıl kesesinin yenilenmesini sağlar, yağ bezlerinin ve derinin üst tabakasının oluşumunu sağlar. Dolayısıyla dış kök kılıfına yönelik oluşan hasar; kıl follikülündeki kök hücrelerin yıkımına yol açarak bu bölgenin kaybına ve bağ dokusu ile yer değiştirmesine neden olur.
1. 1) SİKATRİSYEL ALOPESİ TİPLERİ
Sikatrisyel alopesi; kıl foliküllerindeki yıkım sonucu kalıcı kıl kaybı ile giden hastalıkların tümünü içerir.
Bu hastalıkların en önemli özelliği kıl folikülündeki yıkımdır. Bu kayıp birincil olabilir veya ikincil bir nedene bağlı olabilir. Birincil olanlarda ana hedef kıl folikülü iken; ikincil olanlarda folikül dışı bir nedenle kıl folikülünde hasar oluşur.
Saç kaybı ile başvuran hastalarda sikatrisyel alopesi sıklığı %7,3 olarak bildirilmiştir. Hastalar genelde saç dökülmesi, kaşıntı, nadiren batma, yanma ve saçlı deri hassasiyeti şikâyetleriyle başvurur.
Teşhisi koyarken saçlı derinin muayenesi yapılmalı ve kırık saçlar ve kıl kökü iltihabı gibi bulguların varlığı araştırılmalı. Gerekirse doğrulamak amacıyla biyopsi (deri örneği) alınmalıdır.
DİSKOİD LUPUS ERİTEMATOZUS (DLE)
Deride görülen bağ dokusu hastalığının bir tipidir. Güçlü etkili steroid içerikli kremler, lezyon içine steoid uygulanımı ve sistemik kullanılan prednizolon hastalığın ilerleyişini durdurabilir. Streoid içerikli kremlere dirençli hastalarda antimalaryal (hidroksiklorokin 200-400mg/gün dozunda 3 ay ) kullanılabilir. Sonrasında doz kademeli olarak azaltılmalıdır. Saç kaybı kalıcı olmasına rağmen; erken tedavi ile saçların yeniden çıkışı sağlanabilir. Tedaviye dirençli olgularda; klorokin, asitretin, dapson veya talidomid gibi ajanlar kullanılabilir. Şiddetli olgularda; siklofosfamid, metotreksat ve siklosporin denenebilir. Hastalar güneş koruyucu kullanılmalıdır. Kozmetik görüntü açısından küçük lezyon bölgeleri cerrahi olarak çıkarılabilir.
LİKEN PİLANOPİLARİS
Güçlü etkili steroid içerikli kremler, lezyon içine steroid kullanımı faydalı olabilir. Kısa süreli sistemik tedavi tercih edilebilir. Steroidler, hidroksiklorokin, asitretin, azatiyoprin ve siklosporin sayılabilir.
PSÖDOPELAD
Geri dönüşü olmayan saç kaybı ile giden bir hastalıktır. Hastalık ilerlerse plakların çevresindeki kıllar rahatlıkla koparılabilir. Etkili bir tedavisi bulunmamaktadır. Hastalığın son dönmelerinde kozmetik iyilik hali sağlamak için etkilenmemiş saçlı deri alanından hastalıklı alan cerrahi yöntemlerle saç ekimi yapılabilir. Ancak her zaman iyi sonuç alınmayabilir.
ALOPESİ MÜSİNOZA
Madde birikimine bağlı olabilir. %30 u mikozis fungoidese eşlik edebilir. İyi huylu alopesi müsinozada en iyi tedavi hasta bölgenin deri içine steroidli iğne tedavisidir. Sistemik tutulumun görüldüğü olgularda altta yatan hastalığın tedavisi ile gerileme saptanır.
FOLİKÜLİTİS DEKALVANS
Saçlı deride iltihaplı sivilcelerle ortaya çıkar. Hastalığın oluşumunda Staf. Aureus denen mikropun etkili olduğu düşünülmektedir. Çoğunluğu antibiyotik tedavisi ile gerilerken bir kısmı geri dönüşümsüz saç kaybına yol açabilir.
AKNE KELOİDALİS
Genellikle ensede görülen uzun süre iyileşmeyen sivilcelerle karakterize olup iz bırakma riski vardır. Erkeklerde daha sıktır. Steroidli kremler ve lezyon içine steroidli iğneler tedavi yöntemleridir.
2) SİKATRİSYEL OLMAYAN ALOPESİ TİPLERİ
ERKEK TİPİ SAÇ DÖKÜLMESİ (ANDROGENETİK ALOPESİ)
Androgenetik alopesi genetik olarak eğilimi olan kadın veya erkeklerde, dolaşımdaki androjenlere (erkeklik hormonu) yanıt olarak, saçlı derinin belirli bölgelerinde yoğunlaşan saç kaybı şeklidir. Androgenetik alopesi 50 yaşından önce erkeklerin %50 sini, daha ileri yaşlarda ise %70 ini etkilemektedir. Kadınlarda ise 50 yaşın altında görülme oranı %6 iken, 70 yaşından itibaren bu oran %30–40 a yükselmektedir.
Androjenler ve Kıl gelişimi:
Kıl gelişimi üzerine pek çok hormonun etkisi olsa da androjenler (erkeklik hormonu) kıl gelişiminin temel düzenleyicisidirler. Androjenlerin pubertede artması ile kız ve erkek çocuklarda pubik bölgede ve koltuk altında kıllanma gelişir. Daha sonra erkek çocuklarda sakal ve göğüs kılları gelişir. Vücutta artmış kıl gelişimi olmasına rağmen saçlı derideki kıl follikülleri bu dönemde etkilenmez. Androjenler paradoksik olarak daha ileri yaşlarda genetik yatkınlığı olan kişilerin saçlı derilerindeki kılların zayıflamasına ve dökülmesine neden olarak androgenetik alopesiye yol açarlar.
Belirtiler
Her iki cinste başlangıç puberte sonrasında herhangi bir zamanda ortaya çıkabilir. Genellikle başlangıç 20-40 yaş arasındadır. Ancak çok şiddetli olgularda puberte sonrasında da başlayabilir. Erkek ve kadınlarda klinik görünüm farklıdır. Erkeklerin %96’sında şakaklarda açılma şeklinde başlar. Ardından saçlı derinin tepe bölgesinde seyrelme ve açılma ile devam eder. Erkeklerde hormonal denge normaldir. Kadınlarda ise saçlı derinin ön ve tepe bölgesinde yaygın seyrelme olur. Saç seyrelmesinin giderek yaygınlaştığı görülür. Menapoz öncesi dönemde tepe bölgesinde tam saç kaybı meydana gelmez. Menapoz sonrası dönemde ise erkeklerinkine benzer saç dökülme şekilleri görülebilir. Hormanal olarak normal bir kadında genellikle diffüz saç kaybı görülür. Genç bir kadında erkek tipi saç dökülmesi görülüyorsa, özellikle eşlik eden akne(sivilce), hirşutizm (aşırı tüylenme) gibi şikâyetler varsa fazla miktarda androjene neden olan kaynak araştırılmalıdır. Polikistik over, androjen salgılayan over(yumurtalık) tümörleri ve adrenal (böbrek üstü bezi) tümörleri gibi çeşitli hastalıklara bağlı olabilir.
Tanı
Tanı öykü ve fizik muayene ile konur. Altta yatan bir hormonal bozukluk düşünülmüyorsa ek hiçbir laboratuar tetkikine gerek yoktur.
Tedavi
Kesin etkili bir tedavisi yoktur. Sistemik ve topikal tedaviler öneril. . Öte yandan uzun süreli tedaviyle artan saç miktarı ilaçlar kesildiğinde yeniden eski haline döner. Androgenetik alopesi için saç transplantasyonu (saç ekimi) gibi cerrahi tedavi seçenekleri mevcuttur.
SAÇ KIRAN HASTALIĞI (ALOPESİ AREATA)
Alopesi areata (saç kıran hastalığı), başta saçlı deri olmak üzere vücudun herhangi bir yerindeki kıllarda aniden ortaya çıkan, keskin sınırlı alanlar halinde görülen kıl dökülmesidir.
Hastalığın nedenleri arasında genetik faktörler(aile öyküsü sıklığı),psikolojik stres ve otoimmün faktörler yer alır.
Belirtileri
Alopesi areata herhangi bir yaşta ortaya çıkabilmekle beraber en sık ortaya çıktığı yaşlar 10–20 ve 30–40 yaş arasıdır. Erkek ve kadınlarda aynı sıklıkta görülür.
Başlangıç lezyonu, bir veya iki bölgede düzgün sınırlı yuvarlak alanlar şeklinde saç dökülmesi şeklindedir. Tutulan alanda deri tamamen normaldir ve saçlar tamamen dökülene kadar, saç kaybı birkaç gün veya hafta devam eder. Tutulan alanlar 1-2 cm büyüklüğünde olabilir. Bazen tüm saçlı deri tutabilir (alopesi totalis). Nadir olarak, kaş ve kirpikler de dâhil olmak üzere total saç ve vücut kılları kaybına neden olabilir.(alopesi universalis).
Etkilenen alanlar dışarıya doğru büyüme eğilimindedir. Hastalığın aktif döneminde saç kaybı olan bu yama lezyonların sınırında ünlem saç olarak bilinen kısa, kolaylıkla çekilebilen kırık saçlar vardır.
Tanı
Klinik görünüm tanı için genellikle yeterlidir. Nadiren biyopsiye başvurulur. Biyopside kıl folliküllerinin etrafında lenfosit göçü görülür.
Prognoz
Bazı hastalarda saç dökülmesi çok seyrek aralıklarla ortaya çıkarken bazılarında ise daha süreğendir. Yeni çıkan saçları başka alanlardaki dökülmeler izler. Hastalık çocukluk çağında ortaya çıktığında seyri daha kötüdür.
Tedavisi
Hastalığın tedavisinde kullanılan çok sayıda ilaç bulunmaktadır. Sınırlı lezyonlarda topikal tedaviler (steroid vb.) kullanılır. Hızlı ilerleyen ve inatçı lezyonlarda ise lezyon içi steroid enjeksiyonu uygulanabilir. Tedavi başarılı olsa bile nüks sıktır. Hastanın yaşamı boyunca çok sayıda atak olabilir.
DİFFÜZ SAÇ KAYBI (TELOGEN EFLUVİUM)
İlk kez 1961 yılında Kligman tarafından tanımlanmıştır ve yaygın saç kaybının sık görülen nedenlerinden biridir. Saçların yaygın kaybıyla karakterize bir hastalıktır. Kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülür. Tanımlanan pek çok nedeni olmasına rağmen nedenin bulunabilmesi çoğu zaman güçtür. Başlıca nedenleri: hipotiroidi (tiroid bezinin az çalışması), hipertiroidi (tiroid bezinin aşırı çalışması),gebelik sonrası saç dökülmesi, beslenme yetersizlikleri, demir eksikliği, çinko eksikliği, ilaç kullanımı, sistemik hastalıklar, psikolojik strestir.6 aydan uzun süren saç dökülmelerinde kronik telogen efluviumdan bahsedilir. Tetikleyici faktör erken dönemde bulunup tedavi edilirse saç kaybı genellikle 6-12 ay sonra normale döner.Bu nedenle altta yatan nedenin erken dönemde bulunması önem taşımaktadır.
ENFEKSİYONLAR
Tinea Capitis Süperfisyalis (saçlı derinin yüzeyel mantar enfeksiyonu):
Saçlı deri ve saçların yüzeyel mantar enfeksiyonu olup, saç kaybı olan bir odağı kaplayan ince, kuru, gri renkli pullanmalar ile karakterizedir. Direkt temas veya berber makası, tarak, şapka gibi ortak kullanılan eşyalar ile bulaşabilir. Kedi, köpek gibi evcil hayvanlardan bulaş da söz konusudur. Genellikle 4 yaş ile ergenlik dönemi arasında, kötü hijyen koşullarında yaşayanlarda rastlanır. Genellikle ani olarak başlayan, ortalama 2-6 cm çaplı, yuvarlak veya oval saç kaybıyla karakterize, zemini hafif kırmızı ve üzerinde kuru, gri pullanmalar olan lezyonlarla karakterizedir. Tanısı lezyon bölgesindeki kırılmış saçların veya pulların ışık mikroskobunda incelenmesi ve mantar elemanlarının görülmesi ile konur.Tedavisinde sistemik mantar önleyici ilaçlar kullanılır.
TRİKOTİLOMANİ
Kişinin kendi kıllarını bilinçli ya da bilinçsiz olarak kelliğe yol açacak şekilde koparmasıdır. En sık kız çocuklarında görülür. Çocuklarda basit bir tik şeklinde oluşabilirken, erişkinlerde depresyon, psikoz gibi tablolara eşlik etme olasılığı yüksektir. Tanısı çoğunlukla klinik bulgular ile konur. Çocuklarda genelde geçici bir davranış bozukluğu olup iyileşme olasılığı yüksektir. Erişkinde ise psikiyatrik danışma gerekebilir.

HAZIRLAYAN; Doç. Dr. Nahide ONSUN

0 yorum:

Yorum Gönder