8 Temmuz 2011 Cuma

*Yeni *Doğanda *Sıvı-*Elektrolit Bozuklukları (6)

Yeni Doğanda Sıvı-Elektrolit Bozuklukları
Bebeğinizle birlikte geçireceğiniz yeni bir yaşamın başlangıcındasınız. Annesi ve babası olarak onun her zaman yanında olacak, büyüme ve beslenmesine özen göstererek sağlıklı bir birey olmasını sizler sağlayacaksınız. Doğum sonrası ilk günlerde bebeğiniz beslenmesinde dikkatli olmanız, onun sağlıklı olduğunu gösteren ipuçlarını iyi izlemeniz gerekecek. Bu süreç bebeğiniz için büyük ve zorlu bir yolun başlangıcı olduğundan bazı aksaklıklar ve güçlükler yaşanması söz konusu olabilmektedir.
Yaşamın ilk günlerinde yeterince anne sütüyle beslenemeyen bebeklerde yetersiz sıvı alımı sözkonusu olabilmekte, bebeğiniz ilk günlerde görülen normal ağırlık kayıplarından fazlasını yaşayabilmektedir. Daha böbreklerinin de yetersiz fonksiyon gösterdiği düşünülürse, bu sıvı kayıplarının bebeğinizin sağlığını tehdit edebilen düzeylere ulaşabileceği akılda tutulmalıdır.
Yetersiz beslenen bebeklerde sodyum ve potasyum gibi kan elektrolit düzeylerinde ciddi değişiklikler görülebilmektedir. Elektrolit düzeylerinin aşırı düşme veya yükselmesi yaşamsal önem taşımakta, hayati önemi olan organ ve dokularda ciddi yan etkiler oluşabilmektedir. Bu değişiklikler bazı hastalıkların ilk bulguları olarak da ortaya çıkabilmektedir. Söz konusu sorunların varlığında gerekli tıbbi tedavilerin acil olarak başlanması bebeğin yaşamının sağlıklı olarak sürdürülmesi için gerekli olmaktadır.
BELİRTİLERİ
Doğum sonrası erken dönemlerde bebeğinizin cildi çok kuru, soyulmalar gösteriyor, ağzı kuru ve keçeleşme şeklinde görünüm oluşuyor, bıngıldağında çökme fark ediyorsanız mutlaka profosyonel destek almanız gereklidir.
Bebeğinizin yeterince sıvı alamadığının önemli ipuçlarından birisi de 24 saat süresince değiştirilen bez sayısıdır. Günde 6 kezden az idrar yapan bebeklerde sıvı alımının yetersiz veya idrar miktarının az olduğu düşünülmelidir. Bebeğinizin az sayıda dışkılaması da yetersiz beslendiğinin göstergesi olabilir. Beşinci günden sonra dışkı renginin hala koyu yeşil veya siyah olması, sarı renge dönmemesi durumunda yetersiz beslendiği düşünülmelidir.
Aşırı sıvı kaybı olan bebeklerin tansiyonları etkilenebilir, doku ve organlara yetersiz kan ulaşması sözkonusu olabilir. Bu durumda ciddi organ yetmezlikleri (kalp, böbrek veya karaciğer yetmezliği gibi) gelişmesi kaçınılmaz olacaktır. Hatta beynin yetersiz kanlanması sonucu bebeklerin sinir sistemleri de etkilenebilir ve ileride bu bebeklerin özürlü olmasına neden olabilir.
TANI
Bebeğinizin aşırı sıvı kaybı, yetersiz beslenmeye bağlı ciddi organ yetmezlikleri, elektrolit düzeylerinin normalden yüksek veya düşük olması durumunda yapılacak ilk ve en önemli tanı yöntemi vücut ağırlığının tartılarak kayıp veya ağırlık artışı olup olmadığını belirlemektir. Vücudun sıvı-elektrolit durumunun değerlendirilebilmesi için kan gazları, biyokimyasal olarak serum üre ve elektrolitleri, gerekli durumlarda kan hormon düzeylerinin belirlenmesi gereklidir.
TEDAVİ
Bebekte hayati bulguları gösteren kalp atım hızı, solunum sayısı, tansiyon arteryelin belirlenmesi, fizik muayene bulguları, gerekli laboratuvar incelemelerin yapılarak sonuçlarına göre uygun tedavinin gecikmeden başlanması çok önemlidir. Ağızdan beslenemeyecek kadar durumu kötü bebeklere damardan gerekli sıvı ve elektrolit desteği yapılmalıdır. Acil ve uygun tedavinin erken başlanması, şok tablosunun derinleşmeden ve uzamadan tedavi edilmesini sağlayacaktır. Bu sayede organ ve dokularda geriye dönüşümsüz oluşabilecek hasarların minimum olması sağlanacaktır.
Bebeğiniz günde 6’dan az idrar yapıyor, çok uyuyor, az uyanıyor, emmiyor, emmek istemiyor, ateşli, sürekli ağlıyor, soğuk, çok terliyor, vücudunda kasılmaları oluyor, solunumu uzun süreli duruyor veya morarıyor, çok soluk, kalp atımları hızlı, cildi kuru, soluk veya çok kırmızı, sarı, karnı çok gergin, hızlı nefes alıp veriyorsa gecikmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurmayı unutmayınız!
Bebeğin Beslenmesi Hakkında Yanlış İnanışlar!
İlk ezandan sonra emzirmeliyim, anne sütüm yaramıyor, anne sütüm yok, sütüm acı, bebek sütümü emmek istemiyor, sarı tülbent örtersem sarılığı düzelir, kulak ve burnuna sütümü damlatmalıyım gibi yanlış inanışları kesinlikle uygulamayınız! Doktorunuz önermedikçe anne sütü dışında emzik, mama, biberon kullanmayınız!
ÖNERİLER
Aşağıdaki uyarılara evde titizlikle uymanız bebeğinizin sağlığı için çok önemlidir:
1. Doğumdan sonraki ilk bir saat içinde emzirmeye başlanmalıdır.
2. Bebek ve anne 24 saat sürekli birarada bulunmalıdır.
3. Bebek istedikçe, sık sık emzirilmeli, 4 saatten uzun süre aç kalmamalıdır.
4. Bebek emdikçe anne sütü artar, sık sık, süre kısıtlamaksızın emziriniz.
5. Her annenin sütü kendi bebeği için özeldir.
6. Anne sütünün yerini tutacak hiçbir gıda yoktur, bulunamamıştır.
7. Unutulmamalıdır ki bütün mamalar anne sütüne benzetilmeye çalışılmaktadır.
8. Anne sütünün yaramadığı veya zararlı olduğu durum yoktur (CMV, AIDS gibi sütle geçen enfeksiyonlar, doğumsal metabolik hastalıklar, anne sütüne geçebilen bazı ilaçlar hariç).
9. Her anne uygun teknik ve sıklıkta emzirirse, kendi bebeği, hatta bebekleri için yeterince süt üretebilir.
10. Anne sütü üretilemeyecek durumlar, sağlık sorunları nedenleriyle anne memesinin alındığı, beyinle ilgili hastalığı olup ilaç veya operasyon geçirildiği durumlardır.

HAZIRLAYAN; Doç. Dr. Mehmet TURGUT

0 yorum:

Yorum Gönder