8 Temmuz 2011 Cuma

*Yenidoğan *Sarılığı (6)

Yenidoğan Sarılığı
İnsan hayatının ilk 28 günlük sürecine yeni doğan dönemi denir. Hayatın ilk bir ayında en sık karşılaşılan sorunlardan birisi yeni doğan sarılığıdır. Cilde sarı rengi veren bilirubin isimli maddedir. Doğumdan sonraki ilk haftada her yeni doğan bebeğin kanında az veya çok derecelerde mutlaka bilirubin miktarında artış gözlenmektedir. Sağlıklı, zamanında doğmuş bebeklerin % 60’ında, erken doğan bebeklerin % 80’inde sarılık görülür. Yeni doğan bebeklerde görülen sarılıkların çoğu fizyolojik sarılıktır; yani belli bir tehlike sınırını aşmaz ve bir iki haftada kendiliğinden geçer.
Hemoglobin, alyuvarlarda oksijenin taşınmasına yardımcı olan ve demir içeren bir maddedir. Anne karnındaki, daha doğmamış olan bebeğe ise fetus denir. Fetusun kanındaki alyuvarlar normal yetişkin bir insandan farklıdır. Fetusun alyuvarlarının hemoglobini HbF (hemoglobin fetus) denilen türdendir. Bebek doğar doğmaz işlevini yitiren bu farklı tipteki (Hb F) alyuvarlar hızla parçalanıp yıkılmaya başlarlar ve yerine yeni tipte hemoglobin (HbA -yetişkin hemoglobini) içeren alyuvarlar üretilmeye başlanır. Bölünerek yıkılan alyuvarlar aşırı miktarda bilirubin maddesi üretilmesine neden olur. Normal bir bünyedeki bilirubin karaciğerde işlenerek vücuttan atılacak biçime getirilir. Bebeğin karaciğerinin aşırı miktarda üretilen biluribini karşılayamadığı durumda, vücuttan atılması gereken bu madde dokularda ve bebeğin kanında birikmeye başlar. Biluribin sarı renkli pigmentlere sahiptir ve kanda aşırı miktarda birikerek bebeğin derisine nüfus ederek bebeğin sarı renkli bir görünüm almasına ve yenidoğan sarılığına neden olur.
Bebeğinizin sarılık olduğunu nasıl anlarsınız?
Sarılık önce yüzde başlar, kandaki bilirubin seviyesi arttıkça sırayla göğse, karna, kol ve bacaklara doğru ilerler. Göz akı da sararır. Ciltteki sarı renk en iyi gün ışığında ya da florasan lamba altında görülür. Parmakla hafifçe burun ya da karın cildine bastırılıp kaldırıldığında sarı renk daha bariz bir şekilde tespit edilebilir.
Bebeğinizin sarılık olduğunu farkeder farketmez, beklemeden bilirubin seviyesinin tespiti için bir sağlık kuruluşuna başvurmanız çok önemlidir. Doktor hem anne ve bebeğin kan gruplarını değerlendirerek hem de yapacağı muayene ile kandaki bilirubin seviyesine bakıp bakmayacağına ya da diğer tetkikler gerekip gerekmediğine karar vererek takipler konusunda sizi yönlendirecektir.
Bilirubin yükseldikçe bebekte ne gibi belirtiler oluşur?
En başta bebeğin cildindeki sarılık giderek koyulaşıp belirginleşir. Bebek daha çok uyur, emmesi azalır (bu sarılığı daha da arttırır). Eğer bilirubin çok yükselip beyni etkilemişse (kernikterus), o zaman bebek tiz sesle ağlamaya başlar, başını geriye atar, havaleye kadar gidebilir. Bu durumdaki bir bebekte sonuçta çoğunlukla zeka ve motor gelişim geriliği, işitme, görme sorunları oluşur.
Hangi bebekler sarılık açısından daha dikkatli takip edilmelidir?
- Anne-bebek arasında kan grubu uygunsuzluğu olan bebekler (“Fetüs ve yenidoğan bebeğin immun hemolitik hastalığı” konusuna bakınız.)
- Erken doğmuş bebekler,
- Doğum esnasında kafa derisi altında kanama meydana gelmiş olanlar,
- İlk 24 saatte sarılığı tespit edilenler,
- Emme sorunu olup buna bağlı olarak iyi beslenemeyen bebekler,
- Sarılığı iki haftadan uzun süren bebekler,
- Büyük kardeşlerinin bebeklik dönemlerinde ışık tedavisi gerektirecek kadar sarılık tespit edilmiş olanlar.
Yenidoğan Sarılığının En sık görülen Sebepleri
1. Fizyolojik (normal) sarılık: Vaktinde doğan bebeklerin yaklaşık % 50’sinde, erken doğan bebeklerde ise daha yüksek oranlarda görülür. İlk 24 saatten sonra, genellikle doğumdan sonraki 2. veya 3. günde ortaya çıkar. Karaciğerin henüz olgunlaşmaması ve yeterince bilirubin atamamasına bağlı olarak sarılık oluşur. Genellikle ilk bir-iki hafta içinde kendiliğinden kaybolur ve bilirubin düzeyleri zararsızdır.
2.Yetersiz anne sütü alımına bağlı sarılık: Anne sütünün yetersiz alımına bağlı olarak yeni doğanların yaklaşık % 5-10 unda gelişir. Belirtileri fizyolojik sarılığınkine benzer ancak biraz daha şiddetlidir.
3. Anne sütüne bağlı sarılık: Anne sütü alan bebeklerin yaklaşık % 1-2 sinde görülür. Bazı annelerin sütlerinde olan özel bir maddenin sebep olduğu, bu maddenin de bebeğin barsaklarından normalden çok daha fazla bilirubini geri emmesine sebep olduğu düşünülmektedir. Bu tip sarılık doğumdan sonraki 4–7. günde başlar; 3.-10.haftaya kadar sürebilir. Genellikle zararsızdır. Bazen hastaneye yatırılarak tedavisi gerekebilir.
4. Kan grubu uyuşmazlığı: (Rh veya ABO uyuşmazlığı) Rh negatif (-) bir kadının bebeği Rh pozitifse (+) gebelik esnasında bebeğe ait alyuvarların plasentayı (eş, son) aşarak anne kanında bağışıklık cevabına yol açması ile oluşur. Bu bağışıklık cevabı ancak Rh pozitif bir bebeğin doğumundan veya yapılan düşükten sonra ortaya çıkar. Bağışıklık cevabının şiddeti bundan sonra yapılacak her doğumla birlikte giderek artar. ABO uyuşmazlığında ise hemen her zaman annenin kan grubu O, bebeğin kan grubu ise A veya B dir (Anti A duyarlılığı daha sık, Anti B duyarlılığı daha ağır seyirlidir). (“Fetüs ve yeni doğan bebeğin immun hemolitik hastalığı” konusuna bakınız.)
Kan grubu uyuşmazlığında annenin kanında oluşan antikorlar, yine plasenta yoluyla bebeğe geçerler. Bebeğin kanını yabancı madde olarak algılayan bu antikorlar bebeğin alyuvarlarının parçalanmasına yol açarlar. Alyuvarların parçalanması ile bebeğin kanında bol miktarda bilirubin oluşur ve bu da sarılığa sebep olur. Sarılık fizyolojik sarılıktan farklı olarak ilk 24 saatte başlar. Çok ağır tablolara sebep olabilir. Ancak ilk yapılan doğum veya düşükten sonraki 72 saat içinde Anti D İmmunglobulin (RhoGam) enjeksiyonunun yapılması daha sonra doğacak bebeklerin yaşamını tehlikeye atacak antikorların oluşmasını engelleyebilir.
TEDAVİSİ
Yeni doğan sarılıklarının çoğu iki hafta içinde kendiliğinden düzelir. Fakat bu dönemin doktor tarafından takibi önemlidir. Eğer bilirubin seviyesi yüksek ise bebek, fototerapi denilen florasan ışığı altında ışık tedavisine tabi tutulur. Bunun için özel lambalar kullanılır. Bu ışık bilirubini idrarda eriyebilecek bir şekle sokarak vücuttan atılmasını sağlar. Fototerapi bebeğe herhangi bir şekilde zarar vermez. Bebeğin gözleri ışıktan zarar görmemesi için kapatılır. Bazen yan etki olarak ciltte kırmızı döküntüler, bronzlaşma veya sık ve sulu dışkılamaya neden olabilir. Aralıklarla bebeğin kanı alınarak bilirubin dizeyinin güvenli sınıra düşüp düşmediği kontrol edilir. Işık tedavisi sonlandırıldıktan bir iki gün sonra bilirubin seviyesi genellikle tekrar yükselir. Bu dönemde de doktor kontrolü önerilir. Bebeğin, sarılık süresince ve tedavi esnasında iyi beslenmesi çok önemlidir çünkü bilirubin dışkı ile vücuttan atılır.
Kan grubu uyuşmazlığı olup da bilirubin düzeyi çok yükselmiş hastalarda kan değişimi yapılır. Işık tedavisi ve/veya kan değişiminden hangisinin uygulanacağına bebeğin ağırlığı, birlikte olan diğer hastalıkları, doğumdan sonra kaç günlük olduğu ve bilirubin seviyesi göz önünde bulundurularak karar verilir.
Sonuç olarak; yeni doğan sarılığı sık olarak görülmesine ve birçok bebekte de kendiliğinden geçmesine rağmen bu durum her bebek için geçerli değildir. Hangi yeni doğanda bilirubin düzeyinin tehlikeli seviyeye ulaşacağı her zaman tahmin edilemeyeceği için bebeğinizin ilk üç-beş gün içerisinde bir doktor tarafından görülmesi çok önemlidir. Doğumdan önce anne ve babanın kan gruplarının bilinmesi kan uyuşmazlığı riski olup olmayacağını konusunda bilgi verir. İlk bir iki günde sarılık belirleniyorsa hemen doktora başvurulmalıdır. Böylece, tedavi edilmediğinde kalıcı problemlere neden olabilecek bir hastalığı önlemiş olursunuz.

HAZIRLAYANLAR; Dr. Belma Saygılı KARAGÖL, Doç. Dr. Ayşegül ZENCİROĞLU

0 yorum:

Yorum Gönder