8 Temmuz 2011 Cuma

*Yenidoğanda *Sindirim Sisteminin *Anomalileri ve *Hastalıkları (6)

Yenidoğanda Sindirim Sisteminin Anomalileri ve Hastalıkları
ÖZEFAGEAL ATREZİ
Özefagus atrezisi, yemek borusunun üst kısmı ile alt kısmı arasında gelişme bozukluğu nedeniyle bağlantı olmaması durumudur. En sık görülen tipinde yemek borusunun üst kısmı kör bir uç şeklinde sonlanmakta, alt kısmı ise soluk borusu ile bağlantılıdır (trakeoözefageal fistül).
BELİRTİLERİ
Bebek doğumdan itibaren tükürüğünü yutamaz. Beslendiği anda öksürmeye başlar, verilen mamayı olduğu gibi çıkarır, eğer mamayı akciğerlerine kaçırırsa morarma ve solunum sıkıntısı olur.
TANI
Tanı için burundan mideye indirilen ince bir tüpün boyun hizasında takılması ve tüpün ucunun röntgen filminde boyun hizasında olduğunun görülmesi yeterlidir. Röntgen filminde mide gazının olması yemek borusu alt ucunun soluk borusu ile bağlantılı olduğunu gösterir. Özefageal atrezisi olan hastalarda kalp, böbrek, omurilik ve uzuvlarda da bozukluk olabileceği unutulmamalıdır.
TEDAVİ
Özefagus atrezisinde tedavi, varsa soluk borusu ile olan bağlantının cerrahi olarak ayrılıp kapatılması ve yemek borusu üst ve alt uçlarının birleştirilmesidir. Ameliyata alınıncaya kadar damar yoluyla beslenmeli, ağızdaki tükürük sürekli olarak temizlenmeli, başı 45 derece yukarıda olacak şekilde yatırılmalı, akciğerine kaçmış olan sekresyonlara veya mamaya bağlı zatürree olmuşsa antibiyotik tedavisi verilmelidir. Özefagus atrezisi ameliyatı geçirmiş çocuklarda ileri yaşlarda yemek borusunda darlık ve buna bağlı yutma güçlüğü, mideden yemek borusuna yiyeceklerin geri kaçışına bağlı kusma, yiyeceklerin soluk borusuna kaçmasına bağlı zatürree gelişebilir.
KONJENİTAL HİPERTROFİK PİLOR STENOZU
Midenin onikiparmak bağırsağı ile birleştiği yerdeki (pilor) kas tabakasının kalınlaşması ve mide çıkışını daraltarak mide boşalmasını engellemesidir. Konjenital hipertrofik pilor stenozu 500 canlı doğumda 1 görülür ve erkeklerde 4 kat daha sıktır. Nedeni bilinmemektedir.
BELİRTİLERİ
Kusma klasik olarak 3. haftada başlar, giderek kuvvetlenen fışkırır tarzda safrasız kusma görülür. Genellikle beslenmeden 30–60 dakika sonra meydana gelir. Kusma sonrasında bebek yine açtır ve emmek ister. Fizik muayenede mide hareketleri soldan sağa görülebilir ve hareketlerin bittiği yerde düzgün sınırlı, zeytin büyüklüğünde pilor kitlesi ele gelebilir.
TANI
Bulgular ve öykü pilor stenozunu düşündürüyorsa karın ultrasonografisi ve özefagus mide duodenum grafisi ile tanı konabilir.
TEDAVİ
Tedavide ağızdan beslenme kesilir, mideyi boşaltmak için burundan mideye ince bir tüp yerleştirilir, damardan sıvı tedavisi başlanır. Ameliyatta pilordaki kalınlaşmış kas tabakası uzunlamasına kesilir.
İMPERFORE ANÜS
İmperfore anüs, anal kanalın uygun yerde veya uygun boyutta olmamasıdır. Bu hastalarda kalın bağırsağın son kısmı (rektum) idrar yolları veya cinsel organlarla bağlantılı olabilir (fistül).
TANI
Tanı, anormalliğin gözle görülmesi ile konulur. Omurga ve idrar yollarında da bozukluk olabileceği için bu bölgeler görüntüleme yöntemleri ile değerlendirilmelidir. Hastalarda kalp, böbrekler, omurilik, yemek borusu gibi pek çok başka organlarda da anormallikler olabilir.
TEDAVİSİ
Tedavisi cerrahidir.
GASTROÖZOFAGEAL REFLÜ
Mide içeriğinin, yemek borusuna anormal ölçülerde kaçmasıdır. Mide ve yemek borusu arasındaki alt özefagus bileşkesini oluşturan kasların tonusundaki azalmadan kaynaklanmaktadır.
BELİRTİLERİ
Klinik bulgular yaşa ve hastalığın ağırlığına göre değişir. Yenidoğan döneminde apne (soluk tutma), nöbet geçirme, öksürük, hırıltı, kusma, beslenme sorunlarına yol açar. Daha büyük bebeklerde huzursuzluk, beslenmeye karşı isteksizlik, kusma, yineleyen üst ve alt solunum yolu enfeksiyonları, karın ağrısı, solukluk, yemek borusu iltihabına (özefajit) bağlı kanama ve kansızlık gelişebilir.
TANI
Görüntüleme yöntemleri ve endoskopik incelemeler ile tanı konulur.
TEDAVİ
Tedavide beslenme yönteminin değiştirilmesi önemli bir yer tutar. Az ve sık beslenme, özellikle beslenme sonrası bebeğin ana kucağı benzeri bir yatakta baş yukarı gelecek şekilde 20–30 derece eğimli yatırılması önemlidir. Bebeğin mamasının koyulaştırılması bazı hastalarda yararlı olabilir. Bu önlemlere rağmen yakınmaları devam eden hastalara ilaç tedavisi başlanır. İlaç tedavisinin başarısız olduğu durumlarda nadiren cerrahi tedavi denenir.
HİRSCHSPRUNG HASTALIĞI
Sıklık yaklaşık 5000 canlı doğumda 1 dir. Kalın bağırsaktaki sinir hücrelerinin ve bunları oluşturan yapıların doğuştan yokluğu ile karakterizedir. Sinirsel yapısı bozuk olan barsak parçası genişleyemez ve bağırsak tıkanıklığı oluşur. Hastalıklı bağırsağın uzunluğu değişkendir. Geçiş hattından anüse kadar tüm bağırsak tutulabilir.
Normalde yenidoğan bebekler ilk 48 saat içinde dışkılarını yaparlar. Bebeğiniz doğumdan sonra dışkısını 48 saat içinde yapmazsa mutlaka en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalısınız. Tedavide hastalıklı bağırsak bölümü cerrahi olarak çıkarılır.

HAZIRLAYAN : Dr. Aydın ERDEMİR, Doç. Dr. Esra (ARUN) ÖZER,

0 yorum:

Yorum Gönder