Optik Nevrit
Optik nevrit, görme sinirinin iltihabıdır. Göz muayenesinde görme siniri başı şişkinliği bulunuyorsa papillit veya ön optik nevrit diye adlandırılır. Optik sinir başı normal görünüyorsa retrobulbar nevrit olarak adlandırılır.
1. Paraenfeksiyöz optik nevrit:
Kızamık, kabakulak, suçiçeği gibi viral enfeksiyon veya aşılanma sonrası çocuklarda daha sık görülmektedir. Genellikle viral enfeksiyondan 1–3 hafta sonra görülür. Her iki gözü tutar. Başağrısı, nöbet ve kasların uyumlu hareket etme bozukluğu eşlik edebilir. Genellikle tedavi gerekmez.
2. Enfeksiyöz optik nevrit:
Sinüzit, kedi tırmığı hastalığı, sifilis, Lyme hastalığı, AİDS’in eşlik ettiği mantar menenjiti ile birlikte görülebilir. Tedavi, enfeksiyona sebep teşkil eden ajana yönelik antibiyotikler ile yapılmaktadır.
3. Demyelinizan optik nevrit:
Normalde sinirlerin çevresinde var olan myelin isimli tabakanın kaybedilmesi ile birlikte beyin, beyin sapı ve omurilikte sinir iletiminin bozulduğu bir hastalıktır. En sık görülen formu multipl sklerozdur.
Optik nevrit sıklığı yaklaşık 100,000 kişide 5 oranındadır. Ön optik nevrit en çok görülen formudur ve gençlerde görülen en sık görme siniri bozukluğudur. Hastaların çoğunda yaş 20 ile 50 arasında değişmektedir, ortalama görülme yaşı 30-35’tir. Kadınlarda 3 kat daha fazla görülür.
BELİRTİLER
Akut ön optik nevritli hastalarda sıklıkla merkezi görme kaybı ve etkilenen gözün içi ve çevresinde ağrı şikâyeti vardır. Görme kaybı anidir ve birkaç saat ile birkaç günde ortaya çıkar. Görme kaybının şiddeti bulanık görme ile ışığın tamamen kaybı arasında değişmektedir. Çevre görme alanında altta veya üst yarıda kayıp tespit edilebilir. Görme kaybı çoğunlukla tek taraflı olmakla birlikte özellikle çocuklarda iki taraflı görülebilir.
Göz ağrısı, görme kaybında önce veya eşzamanlı olabilir, göz hareketleriyle artar, birkaç günde geçer.
Hastaların üçte birinde, ışık çakmaları, parıltı sağanağı, parlayan siyah kareler gibi farklı görsel algılar olabilir, bunlar göz hareketi veya ses ile tetiklenebilir.
Göz muayenesinde, görme kaybı tespit edilir. Hastaların renk görme ve kontrast (tezat) duyarlılık kaybı bulunur. Görme alanı kaybı, merkezi veya çevresel, mevzi veya genel, az veya şiddetli olabilir. Tek gözün etkilendiği durumlarda yapılan sallanan ışık ile ışık refleksi muayenesi pozitiftir. Etkilenen gözde parlaklık hissi azalmıştır.
Göz dibi muayenesinde hastaların üçte birinde optik sinir başı şişkindir, sınırları siliktir. (Resim 1a-b) Bu görüntü görme azlığı veya görme alanı kaybı ile orantılı değildir. Optik disk başı veya çevresinde kanama veya kısıtlı alanda şişkinlik nadiren görülebilir. Optik sinir başı normal de izlenebilir. Ataktan 4-6 hafta sonra optik sinir başı normal olabilir, görme keskinliği veya diğer bulgular iyileşse de optik sinir başı soluklaşabilir.(Resim 2)
TANI
Optik nevritli hastalarda bu testler bu bulgulara yol açabilecek bir kitleyi, demyelinizasyondan başka bir nedeni belirlemek veya görsel ve nörolojik prognoz ile ilgili değerlendirme yapmak için uygulanır.
Magnetik rezonans görüntüleme (MR) optik sinirde demyelinizan lezyon olup olmadığını, optik sinirde kalınlaşma olup olmadığını gösterebilir. Optik nevritin nedenini belirlemede beyaz cevherde görülecek sinyal anormallikleri önem taşımaktadır. MR, akut optik nevritin multıpl skleroza dönüşümü hakkında öngörü sağlamaktadır.
Optik nevrite sebep olan sifilis, sarkoidoz, kedi tırmığı hastalığı, Lyme hastalığı veya sistemik lupus eritematozis gibi sistemik veya mevzi enfeksiyon veya iltihapların tanınmasında iyi bir hikaye alınması çok önem taşımaktadır.
Bazı olgularda lumber ponksiyona (belden omurilik sıvısı alınması) ayırıcı tanıda gerek duyulabilir.
PROGNOZ
Akut optik nevritte görme keskinliği birkaç gün ile birkaç hafta boyunca kötüleşir daha sonra düzelmeye başlar. Bu düzelme ilk başta hızlı olabilir sonra yavaşlar ve bir yıla kadar uzayabilir. Optik nevrit eğer komplikasyona yol açmamışsa görme keskinliği tama çıkar, hastaların bir kısmında %50’ye düşebilir. Diğer bulgular görme keskinliğindeki artış ile birlikte düzelir. Birden fazla atak geçirenlerde bile görme korunabilir.
Akut optik nevrit atağı sonrasında görme keskinliği genellikle çok iyi olsa da bazı hastalarda bir ataktan sonra bile kalıcı görme azlığı olabilir. Cisimler eskiye göre daha soluk algılanabilmektedir. Görme alanında delikler var gibi hissedilebilir. Bazı hastalarda görme keskinliği normal olarak değerlendirilse bile hastalarda özellikle egzersiz veya sıcakta kalma ile ortaya çıkan ışık çakmaları veya geçici görme kaybı şikâyeti olabilir. Bu durum kalıcı görme kaybına neden olmaz, hastanın soğutulması veya soğuk su içmesi bile şikâyetinin kısa sürede geçmesini sağlayabilmektedir. Aşırı sıcakta, birkaç gün süren dudak kenarı ve parmak uçlarında uyuşukluk tarif edilebilir.
Akut optik nevrit atağı geçiren hastaların dörtte biri aynı gözde bir atak daha veya sağlam diğer gözde yeni bir atak geçirebilir.
Ataktan sonra ilk beş yılda daha yüksek oranda olmak üzere 15–20 yıl sonra akut optik nevrit atağı geçiren kadınlarda %75, erkeklerde %35 oranında multıpl skleroz gelişme ihtimali bulunmaktadır. Hastaların nöroloji uzmanı tarafından da değerlendirilmesi ve takibi gerekmektedir.
TEDAVİ
Akut optik nevrit tedavisinde ilk tedavi seçeneği olarak steroidler olmakla birlikte, hastaların görmeleri tedavisiz de düzelebilmektedir. Damar yolu ile yapılan yüksek doz steroid tedavisi ve idame ağızdan steroid tedavisi hastanın son görme keskinliğini etkilememekle birlikte, tedavisiz bırakılmaya kıyasla düzelmeyi hızlandırabilmektedir. Ağızdan düşük doz steroid tedavisi önerilmemektedir.
MR değerlendirmesinde anormallik tespit edilen ve damardan steroid tedavisi alan optik nevritli hastalar 3 yıl boyunca klinik olarak belirgin multıpl skleroz gelişiminden korunmaktadırlar.
Beyinde bulguları olan optik nevritli hastaların nöroloji bölümünce takip edilmesi, gerekli görüldüğü durumlarda uzun süreli interferon tedavisi almaları gerekebilmektedir.
ÖNERİLER
Optik nevritte genetik faktörler rol almaktadır. Viral hastalıklar, stres ve iklim koşulları durumu tetikleyebilmektedir. Hastalık tekrarlasa, kısmen araz bıraksa bile iyileşmektedir.
Eğer bulgular tekrar ederse, hasta, takip edilmekte olduğu bölüme kontrole mutlaka gitmelidir. Nüks tespit edilse de tedavisiz takip edilebilmektedir. Hasta aşırı sıcak ve soğuktan kaçınmalıdır.
HAZIRLAYAN; Doç. Dr. Dilek GÜVEN
5 Temmuz 2011 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder