5 Temmuz 2011 Salı

*Östaki *Salpenjiti, *Tıkanıklığı ve *Disfonksiyonu (6)

Östaki Salpenjiti, Tıkanıklığı ve Disfonksiyonu
ÖSTAKİ SALPENJİTİ, TIKANIKLIĞI
Östaki tüpü burunun arkasında bulunan geniz bölgesi ile orta kulağı birbirine bağlayan kemik ve kıkırdaktan yapılmış ince bir tüptür. Östaki tüpünün başlıca 3 görevi vardır; Orta kulağın havalanmasını sağlamak, orta kulağı kaplayan salgıların burun yoluyla dışarı atılmasını sağlamak ve geniz bölgesindeki zararlı maddelerin orta kulağa geçişini engellemek. Normalde kapalı duran bu tüpün ağzı yutkunmakla, veya esnemekle açılarak dış ortamla orta kulak hava basıncını eşitler ve dış ortamdaki basınç değişikliklerine orta kulağın uyum göstermesini sağlar.
Östaki tüpünün sinüzit, grip, alerji gibi nedenlerle tıkanması durumunda hava basınçları eşitlenemez, Orta kulağın yeterli havalanaması sonucu orta kulakta negatif basınç oluşur. Bu durum kulak zarının orta kulağa doğru vakum gibi çekilmesine yol açar. Östaki tıkanıklığı uzun sürerse zamanla bu negatif basınç çevre dokulardan orta kulağa sıvı çekilmesine yol açar. Buna “seröz otit”, yada halk arasındaki ismiyle, ‘kulak nezlesi’ adı verilir.
BELİRTİLERİ
Başlangıçta hasta genellikle sadece hafif bir basınç ve dolgunluk hisseder. Ancak daha ileri durumlarda işitme kaybı, ağrı, baş dönmesi ve çınlama şikayetleri de eklenebilir.
TANI
Tanı, hastanın öyküsü ve muayene ile konur. Muayene sırasında kulak zarının arkasında sıvı, kulak zarında çökme ya da kızarıklık tespit edilebilir. Burun içinde akıntı, iltihap ya da alerjik bulgular değerlendirilir. Uzun süreli durumlarda geniz bölgesi burun yolu ile yapılan endoskopi yardımıyla mutlaka muayene edilmeli ve bu bölgedeki geniz eti ya da tümör varlığı atlanmamalıdır. Bazen muayene yeterli olmaz ve bazı tetkikler yaptırmak gerekebilir. Kulakla ilgili olarak işitme testi ve basınç ölçümü yapılabilir. Ayrıca geniz bölgesi ile ilgili hastalıkların ayrıcı tanısında bazen bilgisayarlı tomografi ya da MR çekilmesi gerekebilir. Alerji düşünüldüğünde ise alerji testlerine ihtiyaç duyulabilir.
TEDAVİ
Bu bölge hastalıklarında uygulanacak tedaviyi tıbbi ve cerrahi tedavi olarak ikiye ayırabiliriz. Tıbbi tedavide en çok kullanılan ilaçlar antihistaminik denilen ve alerjiye yönelik ilaçlarla, dekonjestan denilen ve burun ve geniz bölgesini genişleten ilaçlardır. Antihistaminikler, burun mukozasının alerjenle teması sonrası ortaya çıkan reaksiyona vücudun tepkisini azaltmaktadırlar. Dekonjestan ilaçlar ise burun içi kan damarlarını büzerek östaki tüpü ağzı etrafındaki mukoza şişliğini azaltarak etki gösterirler. Bunlar dışında buruna sıkılan kortizonlu spreyler, burun ve östaki mukozasının ödemini azaltarak sorunu ortadan kaldırabilmektedir. Ancak ilacın bu etkisi 2. haftadan sonra başlar.
Cerrahi tedavinin amacı çalışmayan östaki tüpünü bypass edip orta kulağı havalandıracak başka bir yol bulmaktır. Bunun için ilaçlarla düzelmeyen durumlarda kulak zarının çizilerek orta kulaktaki suyun boşaltılması ve kulak zarına tüp takılması ameliyatları yapılabilir. Bu tüp orta kulağın hava almasını sağlar. Genellikle 6-12 ay süreyle orta kulağın havalanmasını sağladıktan sonra zamanla tüp kendiliğinden atılır ya da hekim tarafından çıkarılır. Bu işlemin dezavantajı tüp yerinde olduğu müddetçe kulağa su kaçırılmamasını gerektirmesidir. Bir diğer dezavantaj ise nadir de olsa tüp takılan yerin iyileşmeyip delik kalmasıdır. Bu durumda kulak zarının yamanması gerekebilir.
Geniz bölgesinin tedavisi ise bu bölgedeki hastalığın ne olduğuna göre değişir. Eğer çocuklarda daha çok görüldüğü gibi geniz eti varsa bunun alınması gereklidir. Alerji ya da iltihap varsa bunlar ilaçlarla tedavi edilir. Sinüzit ya da burun eti gibi durumlar derecesine göre ilaçla ya da sonuç alınamazsa ameliyatla tedavi edilir. Bu bölgedeki tümörlere genellikle ışın tedavisi uygulanır.
ÖSTAKİ DİSFONKSİYONU
Östaki tüpünün fonksiyonundaki yapısal bozukluğa “Östaki disfonksiyonu” adı verilir. Bu durum genellikle burnun alerji, sigara gibi uzun süreli bir tahriş edici etkene maruz kalması durumunda östaki ağzı mukozasının devamlı etkilenip daralması ile oluşur. Ayrıca, şişmanlık da östaki ağzı etrafında fazla yağ depolanmasına ve daralmaya yol açar. Tam tersi olarak hızla kısa sürede kilo vermek ya da aşırı zayıflık da östaki ağzı etrafı yağ dokusunun azlığına bağlı östaki tüpünün fonksiyonunu bozabilir. Ayrıca burun etleri, yarık damak ve geniz tümörleri de östaki disfonksiyonu nedeni olabilir. Bazen de östaki ağzını tıkayacak herhangi bir neden yokken fonksiyon yetersizliği karşımıza çıkabilir. Bu durum genellikle genetik geçişli olup östaki ağzını açıp kapatmakla görevli kaslarının anatomik/fizyolojik bozukluklarına bağlanmaktadır.
1- Çocuklarda Östaki Disfonksiyonu
Çocuklarda östaki tüpünün erişkinlere göre oldukça dar ve düz olması nedeniyle burundan ve genizden orta kulağa bakteri geçişi çocuklarda daha kolay olur. Bu sebeple seröz otit(orta kulak boşluğunda sıvı birikmesi), akut otit gibi östaki disfonksiyonuna bağlı sorunlar çocuklarda daha sık görülmektedir. Bu yaş grubunda geniz eti problemleri de, buraya anatomik olarak çok yakın olan östaki ağzını oldukça etkilemektedir. Ayrıca geniz bölgesine pozitif basınç yüklenmesine neden olan ağlama, burun çekme, parmak emme çocuklarda daha sık olduğundan sıvının orta kulağa iletilmesi daha kolaydır. Yine bu tüpün düz olması da özellikle biberonla beslenme veya yalancı meme kullanımı sırasında sütün burnun arka tarafından oluşacak basınç farkından dolayı östaki yoluyla orta kulağa kaçışına yol açabilmektedir. Bu nedenle biberonla beslerken bebeğin oturura yakın tutulması, yatakta yatarken beslenmemesi, emzirme/biberonla besleme sonrası en az 2 saat dike yakın oturtulması, hemen uyutulmaması önerilir.
2- Uçmaya Bağlı Östaki Disfonksiyonu
Uçuş sırasında kulaklar devamlı olarak değişen basınç farklılıklarına maruz kalmaktadır. Özellikle iniş sırasında kabin basıncı düşmekte ve bu durumda orta kulakta rölatif olarak pozitif basınç ortaya çıkmaktadır. Pek çok kişide östaki yoluyla bu basınçlı hava atılabilmekte ve kişi herhangi bir sorun yaşamamaktadır. Esnemek, yutkunmak, sakız çiğnemek veya valsalva manevrası yoluyla kulağa hava vermeye çalışmak, basınç nedeniyle ağzı kapanan östakinin açılmasını sağlayarak sorunu ortadan kaldırabilmektedir. Ancak nezle, grip gibi sebeplerle östaki ağzı mukozasında ödem olması durumunda bu hareketler fazla işe yaramamaktadır. Bu nedenle tedaviye başlamadan nezle-grip iken uçağa binilmemesi gerekir.
3- Nazofarenks (Geniz) Tümörlerine bağlı Östaki Disfonksiyonu:
Östaki borusunun fonksiyonlarının bozulduğu ve kulak problemlerinin sık görüldüğü durumlardan biri nazofarenks tümörleridir. Bu durum ya tümörün östaki borusunu itmesi ve mekanik olarak östaki borusunun tıkanması sonucu oluşur, ya da tümörün kasları tutarak östaki tüpünün açılmasını engellemesi sonucunda oluşur. Ayrıca nazofarenks tümörleri için kullanılan ışın tedavisi de kasların çalışmasını bozarak östaki disfonksiyonuna neden olabilir.

HAZIRLAYAN; Dr. İbrahim ÇUKUROVA

0 yorum:

Yorum Gönder