Pankreas Nakli
Pankreas nakli, tip-I diyabet hastalığının tedavisi için planlanmış bir girişimdir. Diyabet hastalığında sorun pankreas içinde yer alan insülin üreten hücrelerin yokluğu veya zarar görmesidir. Bu durumu düzeltmek amacıyla hastalara pankreas nakli uygulanmasının hastalığı iyileştireceği öngörülmüştür. Kadavradan alınan pankreas hastaya yerleştirilerek uygulanmaktadır.
İlk pankreas nakli 1966’da Amerika’da Dr. Richard Lillehei ve Dr. William Kelly tarafından uygulanmıştır. Uzun süre bu işlem deneysel olarak kalmıştır. Doksanlı yıllardan itibaren hem teknik gelişmeler, hem immun sistemi baskılayan ilaçlarda meydana gelen gelişmeler ile tekrar popüler olmuştur. 1998 yılına kadar tüm dünyada 11000 pankreas nakli uygulanmıştır. Bugün Amerika’da yıllık 1400 hastaya pankreas nakli uygulanmaktadır. Ülkemizde bu sayı çok daha azdır.
İnsuline bağlı Diabet hastalığı eğer tedavi edilmez ise ortalama yaşam beklentisi sadece 2 yıl olarak hesaplanmaktadır. Ancak günümüzde insülin tedavileri sonucu hastalık kronik bir hastalık olarak ele alınır. Bu durumda yaşam beklentisi 10 ile 20 yıl arasında değişmektedir. Diyabete bağlı çok ciddi sorunlar ortaya çıkmaktadır. Bunlar arasında en sık böbrek yetmezliği, nöropati, retinopati, kalp ve damar yetmezliği meydana gelir. Bu durumlar ortaya çıktığında pankreas nakli uygulanır. İdeal olanı hastalığın son döneme gelmeden nakil işleminin uygulanmasıdır. Pankreas nakli uygulama zamanı ile böbrek yetmezliği derecesi arasında hala tartışmalar vardır. Birçok merkez hastaların diyalize başlanmadan ameliyat edilmesini tercih etmektedir.
Pankreas nakli yapılamayacak hastalar, kanser varlığı ve aktif enfeksiyonu olanlardır. Bunun yanında ileri derecede kardiyovasküler hastalığı olanlar, büyük kol-bacak gibi ekstremite kaybı olanlar ve tam körlük gibi problemi olanlar pankreas nakli için aday değildirler.
Tüm diyabetik hastalara pankreas nakli uygulanamayacağı açıktır. Çünkü çok fazla hasta ve çok az organ vardır. Pankreas nakli cerrahisi ciddi bir cerrahidir ve ameliyattan sonra hastalar ömür boyu immun sistemi baskılayan ilaçlar kullanmak zorundadırlar.
Pankreas nakli 3 şekilde uygulanabilir.
1. Aynı anda böbrek ve pankreas naklinin beraber uygulanması; % 85–90 olgu bu şekilde uygulanır. Bu yöntem sonuçları daha başarılıdır.
2. Böbrek nakli sonrasında pankreas nakli uygulanması; % 5 olguda uygulanır. Başarılı böbrek nakli sonrasında diabet hastalığının tedavisi amacıyla uygulanır.
3. Pankreas nakli; % 5–10 olguda uygulanır. Böbrek yetmezliği olmayan, ancak kan şekeri kontrol altına alınamayan olgularda bu yöntem tercih edilir.
Pankreas nakli sonrasında bazı sorunlar ortaya çıkabilmektedir. En sık görülen durum enfeksiyondur. Bir çalışmada bu oran % 81 olarak belirtilmiştir. Bunun dışında takılan pankreas damarlarının tıkanması, kanama, anastomoz kaçakları, barsak tıkanmaları, ameliyat edilen yerde fıtık gelişmesi vb. görülebilecek durumlardır.
Pankreas nakli için en uygun adaylar Tip-I Diyabet ve son dönem böbrek yetmezliği olan olgulardır. Bu hastalara aynı anda böbrek ve pankreas nakli beraber uygulanır. Ameliyat sonrasında nakil hastalarına uygulanan immun sistemi baskılayıcı tedavi ortaktır. Bu yöntem ile daha başarılı sonuçlar alınmaktadır. Son 10 yılda meydana gelen gelişmeler ile hasta yaşam beklentisi %90–95 oranlarına, takılan organın canlılığı %74–84 oranlarına ulaşmıştır. Başarılı bir pankreas nakli sonrasında hasta insülin kullanma zorunluluğundan kurtulmaktadır. Ayrıca kan glikozunda sağlanan normalleşme ile hastanın yaşam konforunda, böbrek ve sinir fonksiyonlarında önemli gelişmeler sağlanmaktadır. Pankreas nakli sonrasında hastalığa bağlı gelişen problemlerin düzelmesi beklenir. Bu amaçla nakil için seçilen hastalar problemlerin ortaya çıkmaya başladığı, geri döndürülebilir problemi olan hastalar olmalıdır. Bu hastalara uygulanan pankreas nakli sonuçları daha iyidir.
HAZIRLAYAN; Prof. Dr. Servet R. KARAHAN
5 Temmuz 2011 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder