6 Temmuz 2011 Çarşamba

*Perikard *Tümörleri ve *Kistlerİ (6)

Perikard Tümörleri ve Kistlerİ
PERİKARD TÜMÖRLERİ
Perikardın tümörleri ikiye ayrılır;
1- Perikardın kendi tümörleri
2- Diğer organ tümörlerinin perikarda yayılımı
Perikardın kendi tümörleri nadir görülür. Bunların yarısı iyi huyludur. İyi huylu perikard tümörleri teratomlar, fibroma, lipoma ve hemangiomadır. Kötü huylu tümörlerden ise en sık mezotelyoma görülür. Kötü huylu tümörlerde kalbe ve diğer komşu organ ve damarlara tümör yayılabilir. Hem iyi huylu hem de kötü huylu tümörler perikard yaprakları arasında kanlı sıvı birikmesine neden olabilirler. Kötü huylu tümörlerde bu sıvı genellikle fazla miktarlara ulaşır ve kalp tamponadı denilen duruma neden olur. İyi huylu tümörlerde bu durum daha nadirdir.
Komşuluk yoluyla meme ve akciğer tümörleri, lenf yoluyla lenfomalar ve damarlar yoluyla melanoma ve lenfomalar perikarda yayılım gösterebilir.
BELİRTİLERİ
Perikard tümörleri göğüsde dolgunluk hissi, batıcı keskin yan ağrısı ve göğüs ağrısı, öksürük, nefes darlığı ve halsizliğe neden olabilir.
TANI
Tanıda ekokardiyografi, bilgisayarlı tomografi veya manyetik rezonans görüntüleme (MR) ile tümör tespit edilerek tümörden veya tümörün neden olduğu perikardiyal sıvıdan örnekler alınıp patolojik olarak incelenir ve tanı konulur.
TEDAVİ
Tedavide tümör ameliyatla çıkarılır. İyi huylu tümörler genellikle tekrarlamaz. Kötü huylu tümörlerde ise hastalığın seyri genellikle iyi değildir.
PERİKARDİYAL KİSTLER
Perikardiyal kistler doğumsal ve iyi huyludur. Nadir görülürler. Çoğunlukla belirti veya şikâyet oluşturmazlar ve tesadüfen göğüs filminde görülerek tanınırlar. İçi sıvı dolu küçük kesecik şeklindedir.
BELİRTİLERİ
Eğer çok büyükse veya yerleşim yeri itibariyle komşu organlara veya damarlara baskı yapıyorsa belirti verirler. Bu durumda en sık göğüs ve yan ağrısı ile nefes darlığına neden olurlar.
TANI
Tesadüfen tespit edilen perikardiyal kistlerin doktor kontrolü altında takibi yeterlidir.
TEDAVİ
Tedavi gerekmez. Eğer büyük ve komşu organlara bası yapıyorsa kistin cerrahi olarak çıkarılması gereklidir.

HAZIRLAYAN; Doç Dr Sinan AYDOĞDU

0 yorum:

Yorum Gönder