8 Temmuz 2011 Cuma

*Üretrit ve *Üretral *Sendrom (6)

Üretrit ve Üretral Sendrom
ÜRETRİT
Uretrit, üretranın(idrar kesesini dışarıya bağlayan boru) iltihabıdır. Uretrit etkenleri sıklıkla cinsel yolla bulaşır. Uretritler Gonokokal(bel soğukluğu) ve gonokokal olmak üzere ikiye ayrılır. Hastalar doktora sıklıkla idrarda yanma ve uretradan akıntı şikâyeti ile başvururlar.
A-GONOKOKAL ÜRETRİT(BEL SOĞUKLUĞU)
Etkeni gram negatif bir bakteri olan Neisseria gonorrhoeae’dir. Gonere en sık yirmi yaş altı gençlerde görülür. Bulaşma riski cinsel eş sayısına paralel olarak artmaktadır. Hastalığa sahip erkeklerin %20’si ve kadınların ise %80’i bulaştırma riskine sahiptir. Ayrıca, vajinal temas olmadan da bulaşabileceği unutulmamalıdır.
Gonore uretritinde akıntı tipik olarak sarı veya sarı kahverengi renktedir ve miktarı boldur. Bununla birlikte, uretral meada (idrar deliği) kızarıklık ve kaşıntıda olabilir. Bazı hastaların ise herhangi bir şikâyeti olmayabilir bu hastalığın bulaşıcı olmayacağı anlamına gelmemektedir.
Hastalığın tanısının konulması özel kültür çubukları ile idrar yaptıktan 1–4 saat sonra üretradan 2–4 cm içerden alınan akıntı örneğinin özel kültür besi yerlerine ekilmesi ve mikroskopta gram boyamada diplokokların görülmesi ile kesin olarak konulmaktadır.
Bel soğukluğundan korunmanın en iyi yöntemi düzenli kondom kullanımıdır. Kondom diğer cinsel yolla bulaşan hastalıklardan da korunmayı sağlar. Vajina içine uygulanan uygun antiseptikler ve antibiyotikler ile önlenebilir. Şüpheli ilişki sonrası uygun antibiotik kullanımı da hastalığı önler, yalnız antibiyotiklere direnç gelişebileceğinden dolayı bu durumlarda hastaların hekime müracaat etmesi gerekmektedir. Uretrite sahip hastanın eşi de incelenmeli ve gerekirse tedavi edilmelidir
Hastalık uygun olarak tedavi edilmediği takdirde erkeklerde periüretrit, periüretral abse, prostatit, prostat absesi, epididimit, tenosinovit, artrit ve üretral darlık oluşabilir. Kadınlarda pelvik inflamatuar hastalığa, kısırlığa neden olabilir.
B-NONGONOKOKAL ÜRETRİT(NGÜ):
Hastalık gonokok dışı mikrobiyal ajanlar ile oluşur. En önemli etken Chlamdyia trachomatis’tir (bir çeşit bakteri). Cinsel aktif genç kadınların her altı ayda bir klamidya enfeksiyonuna yönelik olarak taranması önerilmektedir. Klamidya enfeksiyonuna sahip kadınların %75’de erkeklerin %25’de herhangi bir şikâyet bulunmamaktadır. Diğer önemli etkenler üreaplasma ürealyticum, trichomanas vaginalis(bir çeşit parazit) ve Herpes simplex virüsüdür. Akut üretritli erkeklerin üçte birinde bu mikroplara rastlanmayabilir.
Hastalık en sık olarak idrarda yanma ve az miktarda sarı renkli akıntı ile kendini gösterir. Bazen idrar çıkış yerinde (meatusda) kabuklanma ve iç çamaşırda lekelenme ile fark edilir. Üretral kaşıntı ve yanma hisside yapabilir. Hastalığın tanısı uygun yöntemlerle alınan akıntı kültürü ve sürüntü örnekleri ile konur. Hastalık uygun antibiyotik tedavisi ile tedavi edilmektedir.
NGÜ kadınlarda pelvik inflamatuar hastalığa, kısırlığa, dış gebeliğe, erken doğuma ve gebe anneden çocuğa geçerek çocukta ciddi akciğer enfeksiyonlara ve göz iltihabına yol açabilir. Erkeklerde ise şiş ve hassas testislere, epididimit ve buna bağlı olarak kısırlığa, prostatite(prostat iltahabı), proktotit(e cinsel erkeklerde), cilt lezyonlarına ve göz infeksiyonlarına neden olur.
ÜRETRAL SENDROM
Objektif ürolojik bir bulgu olmadan hastanın sık işeme, sık idrara sıkışma ve idrar yaparken yanma şikâyetleri uretral sendromu oluşturmaktadır. Üreme çağındaki kadınlarda daha sık, çocuk ve yaşlılarda ise daha nadirdir. Hastalığın nedeni ve mekanizması tam olarak bilinmemektedir. Fakat daha önce geçirilmiş idrar yolu enfeksiyonu, idrar yapmayı engelleyen obstüriktif hastalıklar (üretra darlığı), psikolojik nedenler ve birtakım nörolojik hastalılar risk faktörü olarak görülmektedir.
Bu tip hastaların genellikle sık idrara gitme, ani sıkışma hissi, idrar yaparken yanma, mesane bölgesinde ağrı, idrar yaparken duraksama ve tekrarlayan idrar yolu infeksiyonu şikâyetleri vardır. Tanı koymak için idrar tahlili, idrar kültürü negatif olmalı ve diğer idrar yolu hastalıkları ekarte edilmelidir. (idrar yolu enfeksiyonu, kanser, taş, vajinit, intertisyel sistit vb) Hastalık çoğu zaman kendiliğinden düzeldiğinden dolayı ön planda konsevatif tedaviler tercih edilir. Hastalığın medikal tedavisine bazı antibiyotikler, antikolinerjikler, kas gevşeticileri, alfa blokörler ve antiinflamatuar ilaçlar kullanılabilir. Zaman zaman idrar kesesinin yıkanabilir ve idrar kesesine bir takım ilaçlar uygulanabilir. Hastalar diyet değişikliklerinden örneğin kafein ve bazı meyve sebzelerin tüketimin azaltılmasından fayda görebilir. Hastalıktan bilinen bir korunma yöntemi yoktur.

HAZIRLAYANLAR; Dr. Mahir Seyrek, Prof. Dr. Ahmet Y. Müslümanoğlu

0 yorum:

Yorum Gönder